Sebze ve meyvedeki aşırı fiyatı dizginlemek amacıyla toptancı hallerine geçtiğimiz günlerde baskın yapıldı. Ticaret Bakanlığı’nın talimatları doğrultusunda gerçekleştirilen denetimlerde, üreticiden tüketiciye dek yükselen fiyatlar, kontrol edildi. Tarladan 50 kuruşa, 1 liraya alınan domatesin tüketiciye 10 liraya varan aşırı fiyattan satılması kuşkusuz birilerinin, daha doğrusu aracıların aşırı kar hırsından kaynaklanıyor. Domateste olduğu gibi tarla ürünleri biber, patlıcan, salatalık, fasulye bir türlü ucuzlamadı. Fasulyenin kilosu 15, patlıcan 5-6 liraya satılıyor. Ürünün bol oluğu temmuz ve ağustosta da bu fiyattan aşağı düşmedi. Daha sera ürünleri piyasaya çıkmadı. Tarlada yetişenler pazara iniyor. Köylü pazarlarında bile fiyatlar el yakıyor. Aracısız doğrudan köylüler tarafından satılan domatesin, patlıcanın, biberin, fasulyenin fiyatı manavdan geri kalmıyor. Yani, tüketici mevsiminde ne sebzeyi ne de meyveyi ucuz alabildi. Hallerde yapılan denetimler olumlu. Lakin, pahalı fiyatları gerileteceği kuşkulu. Çünkü, piyasayı egemenliği altına alan aracılar nedeniyle sebze ve meyve cep yakıyor. Bunlarla kararlı mücadele edebilmek için denetimlerin aksaksız sürmesi ve haller yasasının bir an önce hayata geçirilmesi şart. Kuraklığın yanı sıra, uygulanan tarım politikası nedeniyle çiftçi artık üretemez, hayvancılık yapamaz hale geldi. Olumsuz yansıması çarşı pazardaki aşırı fiyatlarla kendini göstermeye başladı. Kuşkusuz, vazgeçilemeyen yürürlükteki tarım politikasının bedelini üretici kadar pahalı fiyatlarla baş edemeyen tüketici de ödüyor. Dünyanın tüm ülkelerinde tarım stratejik bir sektör olmasına karşın, Türkiye’de tarımın, üretimin ve hayvancılığın ağırlığı giderek azalıyor. Yerli üretici destekleneceğine gümrük vergileri indirilerek yabancı ülkelerden dış alıma yoğunluk veriliyor. Buğday, nohut, hububat ve bakliyatta gümrük vergileri neredeyse sıfırlanarak dış alımın önü açıldı. Diğer tarım ürünlerinde de aynı yöntem izlendi. Bir ara dışarıdan patates, soğan hatta saman bile getirildi. Sanki Türkiye’de bütün araziler ekilmiş, yer kalmamış gibi Sudan ve Nijerya’da arazi kiralandı. Güya, buralarda yetiştirilen ürünler ülkeye getirilerek ucuza satılacaktı. Türkiye’nin ovaları, boş arazileri çiftçiye sağlanacak destekle ekilmeyi beklerken, yabancı ülkelerde arazi kiralanması tarımı bitiren uygulamalardan biri oldu. Trakya’nın üç katı büyüklüğünde boş arazi ekilmeyi bekliyor. Bankadan çektiği kredi ile traktörünü, tohumunu, mazotunu ve diğer girdi mallarını alarak üretmeye çalışan çiftçi ve köylü; yetersiz taban fiyat, kuraklık, ürünlerinin para etmemesinden dolayı zarar etti. Bankaya borcunu ödeyemeyen üreticinin traktörüne, ineğine ve diğer mallarına haciz gelmeye başladı. TMO’nun açıkladığı 26,50 liralık taban fiyata karşın fındık serbest piyasada 23-25 lira arasında işlem görüyor. Tarımın durumunu özetleyen tablo bu aslında...