Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz 2026 yılı bütçe yasasının TBMM’ye sunumunda yaptığı konuşmada ekonomide pembe tablolar çizdi, umut dağıttı. Lakin yaşamın acı gerçekleri, milyonların giderilemeyen devasa sorunları Yılmaz’ın sözleriyle hiç örtüşmüyor.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in açıklamaları iş insanlarından sonra borcunu ödeyemeyen yurttaşların da haciz kıskacı altında olduğunu gözler önüne serdi. Gürer’in açıklamalarına göre Yozgat’ta bir vatandaşın 37 güvercinine borçlarından ötürü haciz gelmiş. Güvercinler açık artırma ile satışa çıkarılmış. Her birine 2-6 bin TL arasında değer biçilmiş. Borçlu vatandaş, gözü gibi baktığı, yetiştirdiği güvercinlerinin satılmasıyla borcunu ödeyebilecek. Hiç kimsenin aklına gelmezdi evde beslenen kuşların bile haciz edilebileceği.
Ekonomide sorunlar öylesine derin ki büyük işletme ve fabrika sahibinden sokaktaki vatandaşa kadar herkes bunun olumsuzluğunu hissediyor. Kepenk indiren işyeri ve haciz uygulanan vatandaş sayısı artıyor. Piyasada durgunluk, pahalılık, yurttaşın alım gücünün gerilemesi, banka kredilerindeki yüksek faiz büyük işyerlerini ve sanayicileri vuruyor. Borcunu ödeyemeyen ünlü firmalar konkordato ilan etmek zorunda kalıyor. Sermaye kesimi zorlanırken, işlerini çeviremezken maaş ve aylığında başka geliri olmayan emekçi, emekli, dul, yetim, esnaf, çiftçi ne yapsın. Vatandaş borç batağında. Zira eline geçen para sağlıklı yaşamasına olanak sağlamıyor. Hali ile bankalardan yüksek faizli kredi çekiyor, borçlanıyor. Ödemekte zorlanınca Yozgat’ta olduğu gibi hiçbir şeyi yoksa güvercinlerine haciz uygulanıyor.
Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “ekonomide iyileşme sürüyor, enflasyon düşüyor” diye açıklama üstüne açıklama yapıyor. Ancak 16 bin 881 TL aylık alan emekli, 22 bin 104 TL tutarındaki ücretle bir ay geçinme uğraşı veren asgari ücretli bakanlar gibi düşünmüyor. Toplumun en çok ezilen kitlesini oluşturan emeklinin durumu son derece hazin . 17 milyon emekliden 4 milyonu 16 bin 881 TL aylıkla ayakta kalmaya çalışıyor. Dul ve yetimlerin durumu daha kötü. Onların eline 16 bin TL’nin çok altında para geçiyor. Aylığı yetmeyen emekli, akşamüzeri semt pazarına giderek çıkma ürünleri seçiyor. Öylesine bir ekonomik cendere altındalar.
Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde bir emekli dereye atılan ıspanakları toplamış. TV bültenlerinde, basılı gazetelerde yayınlanan haber aslında milyonlarca emeklinin, dar gelirlinin içinde bulunduğu fotoğrafın ta kendisi. Dereden topladığı ıspanaklarla börek yapacağını, kavuracağını anlatan emeklinin sözleri karşısında ne söylenebilir ki. Gariban emeklimiz ocak ayında yapılacak zamma umut bağlamış. Lakin fazla umutlanmasa iyi olur.
TÜİK’in beş aylık TÜFE oranı birleşik yüzde 11.21 oldu. 5 Ocak Pazartesi günü duyurulacak aralık ayı enflasyon oranıyla memur maaşı ve emekli aylıklarına yılbaşından geçerli yapılacak zam oranı belli olacak. Beklentiler SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına yüzde 12-14 arası, memur maaşı ile memur emeklisi aylıklarına yüzde 19 civarında artışın yansıtılması yönünde. Osmaniyeli emekli, ocak ayını sabırsızlıkla beklese bile ona ve diğer emekliye yüz güldürecek zam yok gibi. Memur ve memur emeklisi yılbaşında yüzde 11 toplu sözleşme zammı ve 6 aylık enflasyon farkından ötürü SSK ve Bağ-Kur emeklisinden daha yüksek zam alacak. Ocakta memur ve memur emeklisinin taban aylığına ağustos ayında Kamu görevlileri Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan toplu sözleşme uyarınca 1000 TL eklenecek. Özetle, ocakta memur ve memur emeklisi yüksek, SSK ve Bağ-Kur emeklisi düşük zam alacak. Yüzde 12-14 gibi son derece yetersiz, yaşamın gerçekleriyle örtüşmeyen artıştan ötürü milyonlarca dar ve sabit gelirli yine yoksun olacak. Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek ekonomide umut verici açıklamalar yapsa bile Yozgat’ta güvercinine haciz gelen vatandaşın , derede ıspanak toplayan emeklinin durumu hiç öyle demiyor.
Zaten öngörülen enflasyon bir türlü tutturulamıyor. Merkez Bankası ve diğer devlet kurumları tahmini enflasyonu revize etmek zorunda kalıyor. Çalışana ve asgari ücretliye öngörülen enflasyon, emekliye TÜİK’in çarşı pazar fiyatlarının çok altında, herkesi şoke eden TÜFE oranları doğrultusunda artış verilince milyonların satın alma gücü maalesef yükselmiyor, aksine geriliyor.