Emeğiyle geçinen asgari ücretli, memur ile milyonlarca emekli, dul ve yetim ücret, maaş ve aylıklarına yılbaşından geçerli yapılacak zamma kilitlendi.
Her geçen gün dibe doğru vuran satın alma güçlerinin bir ölçüde iyileşmesi için göreceli zam ve refah payı bekliyor milyonlar. Lakin hükümetten gelen sinyaller bunu işaret etmiyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını 12 Aralık’ta işçi tarafını temsil eden Türk-İş temsilcilerinden yoksun gerçekleştirdi. Yapısı değiştirilmediğinden Türk-İş’in komisyon çalışmalarına katılmama kararı sürüyor. İkinci toplantısını 18 Aralık’ta yapacak komisyonun üçüncü toplantının ardından yeni ücreti patron ve hükümet temsilcilerinin oyları ile saptayıp, kamuoyuna duyurması yüksek olasılık.
İşçi tarafının katılmadığı komisyondan emekçinin yarasına merhem olacak, yüz güldürecek insanca yaşanabilir ücretin çıkması olanaksız. Öyle dile getirildiği gibi 40 bin TL civarında ücret tümü ile hayal. Ortada dolaşan tutarlara göre hükümetin aklından geçen rakam en çok 28-30 bin TL arasındaymış. Altı da olursa şaşmamak gerekir. Sonuçta kimseyi yine hoşnut etmeyen, emekçiyi yine üzecek tutar belirlenecek. Yani komisyondan kuş çıkacak, civciv çıkacak.
Milyonlarca emekli, dul ve yetimin de ocakta yüzü gülmeyecek. SSK ve Bağ-Kur emeklileri için durum tam bir facia. TÜİK’in 6 aylık TÜFE verilerine göre SSK ve Bağ-Kur emekli, dul ve yetim aylığına yüzde 12-14 arası zam yolda. Memur ve memur emeklisi ağustos ayında bağıtlanan toplu sözleşmeden ötürü daha yüksek zam alacak. Maaş ve aylıklarına yılbaşından geçerli yüzde 19-20 arası artış yansıtılması söz konusu. Bu kitlenin taban aylıklarına brüt 1000 TL de eklenecek. Bu açıdan memur ve memur emeklisi SSK ve Bağ-Kur emeklilerine göre avantajlı.
Aslında memur da emekli de 6 aylık TÜFE ve toplu sözleşme artışının yanı sıra seyyanen zamda ısrarcı. Taleplerini her mitinde, toplantılarda avaz avaz haykırıyor. İnsan onuruna yakışır aylık ve maaş için seyyanen zammın şart olduğunu açıklıyor. Yetkili konfederasyon Memur-Sen genel başkanı Ali Yalçın, geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ederek bu yöndeki istemlerini iletti. Memur ve emekliyi sevindirecek haber gelir mi hükümetten, bekleyip göreceğiz. Aksi durumda memur ve emekliye de kuş çıkacak, civciv çıkacak. Bu kitlenin Temmuz 2026’da düşük zam alması bekleniyor.
Emeklilerin maddi durumu o denli kötü ki, ucuz otel odalarında yaşamlarını sürdürüyor, aylığı yetmeyenler ileri yaşlarına rağmen ağır işlerde çalışmaya devam ediyor. Aylıkları konut kirasını karşılamayan çok sayıda emekli ,tuvalet ve banyosu olmayan köhne otel odalarında yaşamaya çalışıyor. Ankara’nın Ulus semtinde gündüzleri parklarda mendil, kalem satarak geçimini sağlayan emekliler, gece fiyatı 200 TL’den başlayan otellere sığınıyor. Katlarda ortak kullanılan tuvaletler bulunurken, ortak banyoyu kullanmak isteyenler ayrıca 100 TL daha ödemek zorunda kalıyor. İçleri sızlatan bu haberin TV’lerde yayınlanması, basılı medyada yer alması emeklilerin içinde bulundukları zor durumu bir kez daha gösterdi. Bu görüntüler karşısında ne söylenebilir ki…
Hayat pahalılığı o kadar can yakıyor ki, sonbaharlarını keyifle geçirmesi gereken emekli ayakta kalabilmek için iş hayatına geri dönüyor. 30 yıl emek harcayarak emekli olan bir yurttaş çöplerden kağıt topluyor. Birçoğu da iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiriyor. Günde 250-300 TL kazanmak isteyen emekli ölümü de göze alarak çalışmaya devam ediyor. Ellerine geçen o parayla sadece günü kurtarabiliyorlar. Ne emekli aylığı ne de ikinci iş yaşamında kazandığı para düzgün ve rahat yaşamasını sağlıyor.
Yıllarca prim ödemesine rağmen hak ettiği aylığa kavuşamayan, hastalıklı haliyle çalışan ileri yaş almış insanlara niye yaşanabilir aylık verilmiyor, refah payı istemleri niye göz ardı ediliyor. 200 TL’lik otel odalarında yaşamaları, ellerinde çekçek ile çöpten kağıt toplamaları emeklinin içinde bulunduğu zor durumun en güzel fotoğrafı. Milyonlarca garibanın ölmeden önce rahat nefes almaya hakları yok mu…
Köhne otel odalarında çileli yaşam…
Şükrü Karaman
Yorumlar