Üç ayların girdiği andan itibaren “Allah’ım; Recep ve Şaban ayını bize mübarek kıl, bizi Ramazana ulaştır duamızın kabulünün mutluluğunu yaşıyoruz. Bizlere; Kendisine kulluk yapalım diye ömür ve sıhhat veren, sayamayacağımız nimetlerle donatan, feyiz ve faziletlerle dolu Ramazan ayına eriştiren Yüce Mevla’ya sonsuz şükürler olsun.

Hicri aylar içerisinde Ramazan, özel bir aydır. İçerisinde gerçekleşen her ibadet, O’na ayrı bir saygınlık kazandırıp, faziletli kılar. “Büyük günahlardan kaçınmak kaydıyla; beş vakit namaz günlük, Cuma namazı haftalık, Ramazan ayında yapılan ibadetler ise yıllık işlenen küçük günahlara kefaret olur.”(Müslim) . “Evveli rahmet, ortası mağfiret ve son on günü cehennem azabından kurtuluş vesilesidir.” (İ.Ebiddünya) Onun gelişiyle; “Cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kilitlenir, şeytanlar da zincire vurulur.” (Buhari) Yüce Allah (c.c.): Müslüman kullarına günahlardan arınmaları için, “Şehrü Ramazan” (Ramazan ayı) (Bakara, 185) ifadesiyle, Kur’anda ismini andığı, faziletlerle dolu Ramazan ayını armağan etmiştir. “Sizden kim Ramazana erişirse, orucunu tutsun” (Bakara, 185) ayetiyle farz kılınan oruç ibadeti, Ramazanı oruç ayı yapmıştır. Recep ve Şaban aylarını da O’nu karşılamak mahiyetinde Mübarek geceler, nafile ibadet ve oruçlarla öncü kıldı. O’nun gelişiyle; Çarşı ve pazarlar hareketlenir alışverişler yapılır. Evlerde sahur ve iftara özel yemek, tatlı ve meşrubatlar hazırlanır. Cami ve mescitler, kadın erkek ve çocuklarla dolup taşar. Minareler, Ramazan ayını müjdeleyen özlü sözlerin yazıldığı mahyalarla süslenir. “Kim Ramazan ayını inanarak ve sevabını Allah (c.c.) ten umarak oruçlu geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır” (Buhari), müjdesine layık olmak için adeta birbirleriyle yarışırlar.

Kur’an-ı Kerimin Ramazan ayında (Bakara;185) ve kadir gecesinde (Kadir.1) indirilmesi; O’nu Kuran ayı yapmıştır. Müslümanların daha çok sevaba nail olması için Kadir gecesini Ramazan’ın içinde saklamıştır. İlk gecesinden son gecesine kadar, ibadetlerle meşgul olanların, 1000 ay, yaklaşık 75 yıla eş sevap (Kadir, 3) verileceği vaat edilmiştir. Kuran-ı Kerim, O’nu okuyana kıyamet güne şefaat edeceği (Müsnedi Ahmed, 6338) ve okunan her harfi için 10 sevap verileceği hadislerde müjdelenmesi, Kur’an tilaveti ve mukabelelerin Ramazan ayında daha fazla okunmasına vesile olur. Yatsı namazından sonra kılınan teravih namazları da Ramazanın faziletini artırır. Yalnız kılınabileceği gibi, cemaatle de kılınır. Beytullah, Mescidi Nebevi ve bazı özel camilerde hatimle kılınarak eda edilir. Ramazanın son on gününde dünya işlerinden el çekmek, camide itikâfa girerek ibadetle meşgul olmak Ramazanı faziletli kılan Hz. Peygamberimizden bize miras kalan sünnetlerindendir. (Buhari, Müslim) Ramazanda verilen fidyeler de O’nu faziletli kılan ibadetlerdendir. Zekat ve sadakaların Ramazanda daha fazla verilmesi, iftar sofraları ve ikramların bolca yapılması, yoksul ve kimsesizlerin gözetilmesi Ramazanın kadri ve değerinin iyi bilinmesindendir. Ramazanın en önemli faziletlerinden biri de sabır ayı olmasıdır. Günlük hayatımızda mubah olan tüm yiyecek ve içecekler her vakitte tüketildikleri halde, Ramazanda iftar vaktinden akşam güneşin batımına kadar yasaklanması, dil, göz, kulak v.b. organların kontrol altına alınması insana sabır melekesini kazandırmaktadır.

O halde Ramazan; günahlardan arınma ayıdır. O’nu ganimet bilip, faziletlerinden yararlanmalı, ibadet yeri olan dünyada, ömür sermayesini israf etmeden kullanılmalıdır. “Eğer İnsanlar Ramazandaki faziletleri bilselerdi, ümmetim yılın tamamının ramazan olmasını arzulardı. (Müsned-i Ebu Ya’la.) Sevgili Peygamberimiz (sav.): “Ramazan ayını geçirip de günahlardan arınamayan kişinin burnu sürçsün” sözüyle ümmetini uyarmıştır. Yüce Mevla c.c. bizleri; Ramazanın her gecesini kaim (İbadet), gündüzünü saim (oruç) ve kadir gecesi gibi eda eden kullarından eylesin. Ramazanın feyiz ve bereketleri günahlarımızın affına vesile olsun. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerimize olsun.

Selam ve dua ile…