Merhaba kıymetli okuyucularım;
Toplumların en büyük yanılgısı, sorunlara sadece kendi penceresinden bakmak… Oysa devlet ve millet bilinciyle yetişmiş bir toplum, “önce ülkem, sonra ailem ve ben” diyebilmelidir.
Sorunlarımız;
Sağlıksız yaşam ve gıda: Hareketsizlik, obezite, genetiği değiştirilmiş ve denetimsiz gıdalar…
Çevre kirliliği: Hava, su, toprak kirliliği ve geri dönülmez ekolojik tahribat…
İşsizlik ve yoksulluk: Geleceğini inşa edemeyen gençlik ve umutsuz aileler…
Eğitim sorunları: Okuma yazma bilmeyen milyonlar, fırsat eşitsizlikleri…
Bağımlılık ve şiddet: Sigara, alkol, uyuşturucu, teknoloji bağımlılığı; aile içi şiddet ve suç örgütleri…
Tüketim çılgınlığı: İsraf, sınırsız alışkanlıklar ve paylaşmayı unutan bir toplum…
Sorular çok, sorunlar daha da fazla…
Ama çözüm için önce şunu sormalıyız:
Benim birey olarak sorumluluğum nedir?
Aileme ve çevreme nasıl örnek olabilirim?
Devletten ve kurumlarımızdan ne talep ediyorum?
Cevaplarımız;
Sağlıklı yaşamalıyım, bilinçli tüketmeliyim.
Doğayı korumalı, israfı reddetmeliyim.
Eğitim ve adaletin yanında olmalıyım.
Şiddete, bağımlılığa, haksızlığa “hayır” diyebilmeliyim.
Bugün ülkece ihtiyacımız olan şey; bireysel duyarlılığın toplumsal bilince dönüşmesi.
Hep birlikte şunu hatırlayalım:
Önce soracağız, sonra cevaplayacağız; bireyden topluma, toplumdan devlete doğru çözümleri büyüteceğiz.
Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. (Kazım İlhan)
İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz. (Mevlana)
Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir. (Kazım İlhan)
Birlikte “siz, biz” demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu
sağlıklı, neşeli yarınlar dilerim.
Hoşça kalın.
Kazım İlhan
Sosyolog ve Aile Danışmanı