Sizce, iyi sağlık hizmeti nasıl olur ?
Kolayca ulaşılabilir olması mı ?
Ucuz olması mı ? Kaliteli olması mı ?
Sempatik, size iyi davranan, her isteğinizi yerine getiren, pazarlamacı bir zihniyet mi ?
Belkide, sağlık hizmetlerinin bizim ölçülerimize göre iyi olarak tarif edilmesinin kriterleri; kişisel, sıcak, samimi, hoşumuza giden, albenili olmasıdır, kim bilir!
Oysa; sağlık hizmeti, en kısa zamanda tanı koyan, en iyi teşhisi yapan, ekonomik, ölümleri azaltan, komplikasyon adı verilen sağlık sorunlarını en aza indiren, yaşam kalitesini yükselten, hastanede yatış süresini kısaltan, ulaşılabilir ve çağın teknolojisini iyi kullanan bir disiplin olmasıdır.
Pazarlama ilminin kullanıldığı, hoşa giden, sempatik, albenili hizmet belki de pek çok insanın hoşuna gidebilir, ancak bu kaliteli ve istenen sağlık hizmeti olamaz. Elbette, iletişim olanaklarının iyi kullanılması, hasta haklarına saygılı, sempatik ve sevecen bir sağlık hizmeti sunumu zaten tedavinin olmazsa olmazıdır.
Dünya yüzünde, sağlık hizmetleri en pahalı hizmetlerdendir ve parası olan daha iyi sağlık hizmetini alabilir. Ancak, sağlık hizmetlerinin özel sigortalarca finanse edildiği ülkelerde ABD’de bile, sağlık hizmetleri para ile alınıp satılan hizmet türü olarak değerlendirilmiştir. Parası olan daha iyi hizmet alacaktır, sistem de böylece düzenlenmiştir.
Sağlık hizmetlerinin ücretsiz kamu tarafından verildiği, finansmanın vergiler ile karşılandığı ülkelerde( Finlandiya, İngiltere) sağlık servislerinde uzun süreler beklendiği, tetkik yaptırabilmek için kuyruklar oluştuğu da bilinmektedir. Uzman bir hekime ulaşabilmenin en az bir-iki gün beklenildiği
görülmektedir. Türkiye’de, sağlık hizmetleri bu iki sistemin karıştırılarak sunulduğu hibrit bir sistem olarak karşımıza çıkmaktadır. Parası olanın sağlık hizmetlerine daha kolay ulaşabildiği, kamudan parasız hizmet almak isteyenlerin özellikle tetkik ve tahlil konusunda beklediği veya istediği düzeyde hizmet alamadığı bu sistem, ülkemizde son zamanlarda kimseyi memnun edememektedir.
Hem sağlık hizmetine beklemeden kolayca ulaşabilmek, hem de para ödemeden, tedavi olabilmek bu sistemde pek mümkün değildir. Pahalı ve teknolojiye bağlı bu hizmeti memnun olabilecek düzeyde alabilmenin- iyi bir sağlık sistemi oluşturmadan- ne kadar zor olacağı tahmin edilebilir.
Mutsuz ve hizmetten memnun olmayan kitlelerin ne kadar kızgın ve tepkili olabileceğini, ABD’de sigorta şirketi Healthcare’in CEO’sunun öldürülmesi ve öldüren 26 yaşındaki Mangione’nin bir halk kahramanı olarak karşımıza çıkmasıyla anlıyoruz. Katil Mangione için savunmasına bir günde milyonlarca dolar para toplanması, insanı dehşete düşüren bir olaydır.
Ülkemizde de sağlık personelinin  ve hekimlerin karşılaştığı şiddet olaylarında aynı öfkeyi ve tepkiyi görüyoruz ancak sistemlerin yarattığı olumsuzlukların, nefretin  kişilere fatura edilmesinin bir haksızlık olduğu da kabul edilmelidir.  Sağlık sistemi, çalışanlar motive edilerek revize edilmelidir...