Son dönemde intihar olaylarında artış yaşanıyor. Uzmanlar bu durumun toplumsal ve ekonomik koşullarla ruhsal bozukluklar arasındaki ilişkiye bağlı olduğunu söylüyorlar. Bu nedenle intihar nedenleri arasında psikiyatrik hastalıklar, psikolojik nedenler, genetik yatkınlık, geçim sıkıntısı ve gelecek kaygısı önde gelmektedir. Artan intihar vakaları daha çok ekonomik olarak geçinemeyen ya da psikolojik sorunları olan bireylerde yaygınlık gösterse de sadece bu durumla da açıklanamaz. Birey kendini bulunduğu toplumsal yaşamın/ortamın bir parçası olarak görmeyince ya da toplumdan dışlanınca, çareyi hayatına son vermekte buluyor. Bir nevi yaşama umudunu heyecanını kaybediyor.

Yaşadığı hayat standartlarını bir ölçüde kabul edip ve yaşamını bu şekilde sürdürebilen insanlara oranlara intihar girişiminde bulunanların daha çok mevcut durumdan aşırı pozitif veya negatif değişim yaşayan grupta göründüğü gözlemleniyor. Yani insanlar mevcut ekonomik imkânlarını kaybettiklerinde ya da aşırı kazanım elde ettiklerinde intihar ediyor. Alışık olmadığı yaşam standartlarına uyum sağlayamayan bireyler, zorlanıyor ve intihar etme riskleri artıyor.

İnsanlar değişik nedenlerle yaşamlarına son vermek istiyor. Bireylerin bu kararı alınmasına neden olan etmenler farklılık gösterse de intihar önlenebilecek bir ölüm nedenidir. Yaşamına son vermek yerine hayatın olumsuzluklarıylada mücadele edip, güzelleştirmek her şeye rağmen sizin elinizde. Hayatınız boyunca bu mücadeleci ruhunuzu kaybetmemeniz dileğiyle...