Bir yanda can yakan hayat pahalılığı diğer yanda yüksek vergi ve kesintiler ücretleri kemirerek kuşa çeviriyor.
Dizginlenemeyen enflasyon ve fahiş çarşı pazar fiyatları karşısında zorlanan işçi ve memur, ayrıca vergi yükü altında eziliyor. İşçi sendikaları konfederasyonlarının yıllardır  “vergide adalet” sağlansın haykırışlarına karşın adaletsiz vergi sistemi sürüyor. 
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) vergi adaletsizliğine siyasi iradenin dikkatini bir kez daha çekmek amacıyla, geçtiğimiz hafta “Vergide Adalet İçin İstanbul Buluşması” adı altında geniş katılımlı miting yaptı. Alanı dolduran on binlerce emekçi, vergide adalet istemlerini bir kez daha gür şekilde dile getirdi.
Asgari ücret toplantılarında sendikalar vergi yükü altında ezilen emekçilerin durumunu ve ücretlerin yılın ikinci yarısından itibaren erimesini dile getirerek; vergi dilimlerinin yükseltilmesini talep eder.
Siyasi irade ısrarlı talepler sonucu salt asgari ücreti vergi dışı bıraktı, dilimler yükseltilmedi. 2022 yılı başında hayata geçen uygulama ile asgari ücretli işçinin yanı sıra, memur ile diğer emekçilerin ücret ve maaşının brüt asgari ücreti kadar bölümünden vergi kesintisi yapılmıyor. Lakin yetmiyor, yüksek vergi kesintilerinden ötürü ücretler yılın ikinci yarısında iyiden iyiye azalıyor.
DİSK-AR’ın yaptığı araştırmaya göre 2023 yılı ocak ayında yaklaşık 1.300 TL gelir vergisi ödeyen bir çalışan 2023 Ekim'inden itibaren 3.500 TL gelir vergisi ödüyor. Ocak 2023’te yaklaşık yüzde 22 olan ücretler üzerindeki vergi ve kesinti yükü 2023 Ağustos’unda yaklaşık yüzde 30 oldu.
Asgari ücret istisnasının matrahtan indirim yerine vergiden indirim uygulanması nedeniyle çalışanlar daha fazla vergi ödüyor. 2023 Ocak ayında 4.350 TL olan vergi ve kesinti toplamı mayıs ayında 5.100 TL’ye, temmuz ayında 6.378 TL’ye ekim ayından itibaren ise 7.295 TL’ye çıktı. Yüksek enflasyon nedeniyle emekçiler hızla üst dilime giriyor. 
Emekçinin üzerindeki vergi yükünün artmasında, gelir vergisi oranlarının çok yüksek olması, gelir vergisi tarife dilimlerinin düşük tutulması ve böylece çalışanların kısa sürede üst vergi tarife dilimine girmesi önemli etken.   
Toplam vergi yükünün yüzde 80’ine yakın bölümünü sırtlayan emeği ile geçinenler, vergide reform yapılmasını istiyor. Emekçilerin vergide adaletin sağlanmasına yönelik temel talepleri şunlar; 
“Gelir vergisi ilk tarife oranı ücretlerde yüzde 10’a düşürülmeli. Gelir vergisi tarife dilimleri yeniden değerleme oranı kadar artırılmalı. Asgari ücret istisnası vergiden indirim değil, matrahtan indirim yolu ile uygulanmalı. Patronlara uygulanan 5 puan SGK prim desteği çalışanlara da yansıtılmalı. Damga vergisi kaldırılmalı.”
Halen ücretiler açısından ayrım yapılmaksızın tek bir gelir vergisi tarifesi uygulanıyor. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsa adalet sağlanacak . Ama yıllardır aynı tarife sürüyor.  
Çalışanların cayır cayır her yeri yakan hayat pahalılığı altında bir ölçüde soluklanabilmesi için talepleri rahatlıkla karşılanabilir. Kim vergide adalete karşı çıkabilir ki?