AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, geçtiğimiz günlerde emeklilik yaşının düşük olduğuna işaret ederek, artırılması gerektiğini söyledi. Zeybekci’nin açıklaması “mezarda emeklilik yeniden gündeme mi geliyor” sorusunu akıllara getirdi.
Siyasetteki yoğun gelişmeler, yüksek enflasyon, halkı canından usandıran hayat pahalılığı, gençlerde umutsuzluk yaratan işsizlik, yeni açılım sürecine ilişkin tartışmalardan ötürü Zeybekci’nin“mezarda emekliliği” çağrıştıran açıklaması şimdilik gündemin arka sıralarına itildi. Ancak, siyasi iradenin emeklilik yaşını yükseltme isteğini açıkça beyan etmese de içinde koruduğu sır değil. Nihat Zeybekci gibi AKP’nin ekonomi politikalarına yön veren isimler bu istemlerini belirli aralıklarla gündeme taşıyor. Bir ölçüde kamuoyunun tepkisini test ediyorlar. Tepki gelince de beklemeye koyuluyorlar.
2023 yılı Mart ayında çıkarılan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) yasası ile birlikte toplam emekli sayısı 17 milyona ulaştı. Hal böyle olunca SGK’nın emekli, dul ve yetime ödediği aylık tutarı arttı. Yüksek kayıt dışı çalışma, düşük kamu katkısı, yeni yatırımlarla istihdam artmaması, asgari ücret düzeyinde ücret ile çalışmanın yaygınlaşması sonucu SGK’nın topladığı prim geliri düşük kalıyor. Toplanan prim geliri , emekli aylığı ödemesi ile sağlık harcamalarını karşılamıyor. Yıllardır bu böyle. Şimdi suçlu olarak EYT yasası gösterilmeye başlandı. SGK gelirlerinin artması için emeklilik yaşının yükseltilmesi temcit pilavı gibi ısıtılıp piyasaya sürülüyor. Emeklilik yaşı iktidarın savunusu olarak zaman zaman gündeme taşınıyor.
AKP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak ve muhalefetin önünü kesme amacıyla TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen 7438 sayılı yasa aslında milyonlarca kişinin umutla beklediği düzenlemeydi. O dönemde muhalefet partileri bastırınca, seçim beyannamelerinde yer verince AKP iktidarı da yasayı çıkarmak zorunda kaldı. Şimdi yakınmaya başladılar o yasadan.
Oysa, ekonomin baş belası kayıt dışı istihdamla etkin mücadele edilse, çalışanın SGK primini eline geçen ücret yerine asgari ücret üzerinden yatıran patronlara göz yumulmasa, düşük istihdam yerine yüksek istihdam sağlansa kurumun primleri artacak, Hazine desteği olmaksızın SGK’nın gelirleri giderleri rahatlıkla karşılayacak. Lakin bu durumun tek sorumlusu mevcut emeklilik sistemi olduğu düşüncesi iktidarın ajandasında yer aldığı için sonunda gelip dayanıyor emeklilik yaşının yükseltilmesine.
Emeklilik yaşı halen kadınlar için 58, erkekler için 60 aralığında. 2035 yılı sonrası kademeli olarak kadın ve erkek için 65’te eşitlenecek. Buna rağmen hala yaşın yükseltilmesini savunmak “mezarda emekliliği” istemekten başka bir şey değil. Zaten sosyal güvenlik reformu yapılarak emeklilik yaşı 65’e kadar yükseltildi. Eğer yeni düzenleme yapılıp yaş yükseltilirse insanlar ne zaman emekli olur da kalan yaşamını ailesi ile birlikte geçirir. Türkiye’de ortalama yaşam süresi 78 yıl. Kadınlar, erkeklere göre daha uzun ömürlü. 65 yaşın üzerinde bir emeklilik yaşını hayata geçirince o insanlar ne kadar daha yaşayabilecek, yılların yorgunluğunu atabilecek? 65 yaş bile ortalama yaşam süresine göre yüksek.
Üstelik emeklilik yaşını yükseltmek istihdam açısından da sorun yaratır. Zira 50-55 yaşından sonra iş bulmak oldukça zor. SGK’nın prim gelirini artıracak önlemler yerine çözümü kolay yoldan emeklilik yaşında bulmak hiç de mantıklı değil. Hayat pahalılığının altında ezilen insanlar daha ne kadar yaşayacak. Çevrenize, yakınlarınıza bir bakın bakalım. Yanıtını kolayca görebilirsiniz.
Emekliye insan onuruna yakışır aylık vermek yerine, yaşın yükseltilmesini istemek hem çalışanı hem emekliyi inciten tutum. Bırakın yaş yükseltilmesini; Avrupalı mevkidaşlarına koşut yaşam koşullarına kavuşmak istiyor milyonlarca emekli ve yarının emekli adayları.
Görünen o ki; iktidarın gündeminden hiç düşmeyecek mezarda emeklilik. Nihat Zeybekci gibi AKP’li yetkililerden zaman zaman işiteceğiz bu istemlerini.
Mezarda emeklilik yerine istihdamı artırın…
Şükrü Karaman
Yorumlar