Son derece kibar, hoşgörülü, demokrasi tutkunu , Kıbrıs fatihi “Karaoğlan”ı yitireli, 16 yıl oldu.
Nazik devlet adamlığının en seçkin örneği olan rahmetli Bülent Ecevit, aynı zamanda emekçi dostuydu. Çeşitli kez üstlendiği başbakanlık görevinde, ozan ruhunun ve yazar yönünün yanı sıra; hep özgürlüğü, barışı, kardeşliği, ezilen halkın ve emekçinin hakkını almasını önceledi. Belleklere kazınan “Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen” sözleriyle garibanların yanında olduğunu kanıtladı.  
Ulusal çıkarları ve Kıbrıs Türklerinin hakkını sonuna dek savunarak, milim ödün vermedi. Bülent Ecevit, kibar devlet adamlığının yanında emperyalizmin dayatmalarına karşı çıkması ile şahindi. 
20 Temmuz 1974’te “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla Kıbrıs’a askeri harekat başlattı. Harekatın, Kıbrıs Türklerinin özgürlüğünün, bağımsızlığının ve huzurun sağlanması için yapıldığını vurgulayan Ecevit, “Biz aslında savaş için değil, barış için, yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getireceğiz” sözü ile adada işgalci olmadığını dünyaya ilan etmişti.
Kıbrıs Barış Harekatı ile tarihe damgasını vuran, Kıbrıslı Türkleri Rum esaretinden kurtaran Ecevit, barışçıl yönü ile de dünyaya örnek olan liderdi.
Eşi Rahşan Ecevit ile oluşturduğu sade ve gösterişten uzak yaşamı, devlet kaynaklarını çarçur etmeyen tutumuyla, devlet adamlığının nasıl olması gerektiğini kamuoyuna göstermişti. Günümüzde devletin parasının nasıl tu kaka edildiği dikkate alındığında, Ecevit’in israftan kaçınan davranışı daha iyi anlaşılıyor ve özleniyor.
“Bizim iki gücümüz var: Hak ve halk” diyen Bülent Ecevit’in en önemli değerlerinden biri de emekçi dostu ve gariban babası olmasıydı. Bu tutumundan ötürü halk, 1977 seçiminde “Karaoğlan” olarak adını dağlara, taşlara yazarak sevgisini göstermişti. Yüzde 41 oy almasına karşın, seçim sisteminin azizliğine uğrayarak, tek başına iktidar olamamıştı. 
Çalışma yaşamında devrim sayılacak 274 ve 275 sayılı toplu iş sözleşmesi, grev, lokavt ile sendikalar yasası Çalışma Bakanlığı döneminde Bülent Ecevit’in yoğun çabası sonucu 1963 yılında hayata geçirilmişti. İş güvencesi yasasının çıkması için Meclis Genel Kurulu’nda nasıl sabahladığı hala belleklerde.
Emekçilere büyük haklar sağlayan yasaların çıkmasına öncülük eden Ecevit, içten emekçi dostu olduğunu bu yasaların çıkması için verdiği çabalarla kanıtlamıştı.
2002 yılında 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası’nın çıkmasına da öncülük ederek memurlara- grev hakkı olmasa da – toplu sözleşme hakkı tanındı. Günümüzde işçi ve memurlar toplu sözleşme hakkından yararlanabiliyor, maddi kazanımlar elde edebiliyorsa Karaoğlan” Ecevit’in sayesindedir. Ama sendikalar onu çoktan unuttu.
Ecevit, Türkiye’de özel bir sevgiye mazhar olmuş bir siyasetçiydi ve onun aşkla seven, ona sahiden kurban olmaya hazır insanlar vardı. Hakkı teslim edilmemiş, çevresi ve şartlar tarafından engellenmiş, temiz ve duygusal adamdı Bülent Ecevit.
Aslında, onun politikalarından bugünlerde alınacak öyle çok ders var ki...