Merhaba kıymetli okuyucularım;
Hayatın temel direklerinden biri güvendir. İnsan güvenle yürür, güvenle konuşur, güvenle sever.
Güven duygusu olmadan ne aile ne dostluk ne de toplum ayakta kalabilir.
Günümüz toplumunda insanlar birbirine güvenmekte zorlanıyor.
Dostluklar çıkar hesaplarıyla sınanıyor,
İş hayatında sözlerin altı boş kalıyor,
Aile içinde bile mahremiyet zedeleniyor,
Sosyal medyada şeffaflıkla mahremiyet arasındaki çizgi bulanıklaşıyor.
Herkes güven ister ama güven vermek için aynı özeni göstermiyor.
Oysa güven, tek taraflı bir duygu değildir. Karşılıklı inşa edilir; tıpkı sabırla büyütülen bir fidan gibi…
Bugün “kime güveneceğiz?” sorusu dillerde dolaşıyor. Aslında doğru soru şudur:
“Ben ne kadar güvenilir biriyim?”
Çünkü güven istemek kolaydır; güvenilir olmak ise irade, samimiyet ve karakter ister.
-Sözünü tutmak,
-Emek vermek,
-Yanındakini yarı yolda bırakmamak,
-Hakkı ve adaleti gözetmek…
Toplumsal güven bunalımının çözümü de bireysel güvenilirlikten başlar.
Her birimiz güvenilir bir insan olmayı hayat düsturu edinirsek,
o zaman toplumda da güven yeniden kök salacaktır.
Unutmayalım: Güven kaybolduğunda geriye kuşku, korku ve yalnızlık kalır.
Ama güven inşa edildiğinde; dostluk, huzur ve umut yeşerir.
Kazım İLHAN
Sosyolog ve Aile Danışmanı