Kanal S ve Samsun Canlı Haber TV'den
naklen yayınladığımız
Cumhur İttifakı
aday tanıtım toplantısının
adeta şölene
dönüştüğünü
belirterek,
bazı tespitlerimi
paylaşmak istiyorum...
Cumhur İttifakı,
Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halit Doğan'la
başlayan
seçim çalışmalarını;
bugünden itibaren
tam kadro
sahaya inerek başlatıyor...
Bu arada ifade etmeliyim ki,
AK Parti'de
sevinenler kadar
kırılan ve darılanlar da
az değil...
Hatta, aday gösterilmediği
için parti değiştirmek isteyenler de var...
Bu atraksiyonlar
her seçim döneminde
yaşanır elbette...
AK Parti'de
aday belirleme sürecinde
çok şeyler söylendi,
tezviratlar
üretildi. Ortaya uyduruk
listeler atıldı ama
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, tezviratlara
geçen
perşembe gecesi
son noktayı koydu...
Ancak bazı tereddütler 
söz konusuydu...
Bu yüzden Atakum, Vezirköprü ve İlkadım'da
süreç henüz bitmemişti...
Mesela, Vezirköprü'de önce Mehmet Kurt sonra
Ahmet Muştu'nun adı geçti ama
yarışın son dakikasında
Murat Gül,
ipi göğüsledi...
Yazının başlığının "Süreci doğru yöneten başkan"
olmasının
nedeni
ise işte bu noktada, 
anlam kazanıyor...
"Başkan" derken,
İl Başkanı Mehmet Köse'den söz ediyorum...
"Ser verip sır vermeyen"
tavrı,
"Sakin" duruşu
ve
"Üfürük" listelerin
yayınlandığı andaki
müdahalesi,
sürecin doğru yönetilmesinde
etkili olmuştu...
Eğer bu uyduruk listeleri "Doğru değil" 
diye yalanlamasaydı;
başka başka isimler
ortaya atılacak,
işler karışacaktı...
Bundan da hem il ve ilçe teşkilatları
hem de milletvekilleri
rahatsızlık duyacaktı...
Önceki akşam saatlerine kadar da
bu soğukkanlılığını
sürdüren
Mehmet Köse,
cumartesi günü
"kesin" diye
yayınlanan
aday listelerine
ilişkin de
aynı tavrı takınarak,
"İçinde yanlış
var"

ifadesini kullanmıştı...
"Hangisi yanlış" sorularını
cevapsız bıraktı ama
akşam saatlerinde
o adres belli olmuştu...
Vezirköprü'de
iddia edilenlerin
dışında kalan
Murat Gül'ün adı öne çıktı...
Adaylar arasında
"son dakika"
sürprizleri de vardı...
En büyük sürprizi de
3 dönemi sona eren
19 Mayıs Belediye Başkanı Osman Topaloğlu,
yeniden
aday gösterilmekle yaptı...
Topaloğlu, her şeye rağmen
yeniden aday gösterileceğine 
sonuna kadar inanmıştı...
Hatta, sızdırılan listelerde
onun adına bile yer verilmemişti...
Terme'de Şenol Kul
ve Havza'da Murat İkiz 
isimleri de "sürpriz" oldu...
Her ikisinin yeniden
aday gösterilmesinde;
anketler, temayül ve parti içi dengelerin etkisi vardı...
Çarşamba'da da
Ender Gür'ün,
Samsun'un en büyük ilçelerinden birinde
belediye başkan adayı
gösterilmesi,
onun yıllardır AK Parti'ye
yaptığı hizmetlerin yanı sıra
düzgün kişiliğinin
taçlandırılmasıydı
adeta...
İnanıyorum ki, o da canla başla çalışarak,
bunun karşılığını verecek!..
Hasan Togar'ın
yerine aday gösterilen
Mustafa Candal da
geçmişte İYİ Parti'den rakibi olmuş ama
yıllarca ilçe başkanlığı yaptığı
AK Parti'den hiç kopmamıştı, aslında...
İlkadım'da
İhsan Kurnaz, Hakan Ay,
Süleyman Kaldırım,
Haluk Tan ve
Yahya Çınkıl
arasında kıyasıya bir yarış, son ana kadar
sürdü...
Son güne kadar yapılan
anketlerin yanı sıra,
sahada vatandaşlarla yüz yüze görüşüldü...
AK Parti'nin kurucu belde ve ilçe başkanı
olan
İhsan Kurnaz,
tercih edilirken; bu ismin
ittifak ortağı
MHP'ye de sorulduğunu
biliyorum...
Çünkü, İhsan Kurnaz'ın karşısında, eski MHP'li
İYİ Parti adayı mevcut başkan
Necattin Demirtaş
gibi güçlü bir siyasi figür vardı...
Yani; Kurnaz'ı aday gösterenler, bu seçimin
zor geçeceğinin farkındaydı...
Atakum'da Özlem Maraş, Turan Çakır ve İshak Taşçı
arasında geçen yarışta,
son güne
Maraş ve Çakır'ın ismi kaldı. Erdoğan,
mimar olan
ve geçmişten bu yana
partinin çeşitli kademelerinde
çalışan Özlem Maraş'ı tercih etti...
Bu süreçte, AK Parti Yerel Yönetimler
Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı
Yusuf Ziya Yılmaz'ın
bazı aday adaylarını desteklediğine dair
söylentiler
gündeme geldi ama
her şey iddia edildiği
gibi de değildi...
Çünkü, AK Parti'de anketleri yapan
"Yerel Yönetimler" değil,
AR-GE Başkanlığı idi...
Eğer iddia edildiği
gibi olsaydı;
Yusuf Ziya Yılmaz'ın
desteklediği öne sürülenlerin çoğu
aday gösterilirdi...
Bir ara söz konusu iddiaları
Yusuf Ziya Yılmaz'a da sormuştum...
O da "Dünya lideri Cumhurbaşkanımız,
deneyimli bir siyasetçi olarak,
büyük bir titizlik içinde
davranıyor. Ona
yanlış yapmak,
hiç kimsenin hakkı da haddi de değil"

demişti...
Amacı, partiye daha çok oy getirecek
adayların gösterilmesine katkı vermekti...
Öyle ya aksi bir durumda
sorumlu olmak vardı...
Milletvekilleri arasında
en büyük sıkıntı,
Büyükşehir Belediye Başkan
adayının
belirlenmesinde olmuştu...
Bu sorunun
çözümüne de
anket ve temayül
sonuçları katkı verdi. Ortaya
çıkan tablo,
Demir'i
saf dışı bıraktı...
Bu arada, Halit Doğan ile
İbrahim Sandıkçı
isimleri üzerinde duruldu. Erdoğan, tercihini
Doğan'dan yana kullandı...
Uzatmayalım!..
Bugünden itibaren
Cumhur İttifakı,
tam kadro sahada olacak...
Bundan sonrasında bize;
"Her kim, Samsun'un eksikliklerini tamamlayacak ve halkın ihtiyaçlarını
karşılayacak 
hizmetleri yapacaksa,
sandıktan o çıksın"
demek düşer!..
Çünkü, en doğru kararı; sonunda halk verecektir!..