Memleket sevdasını
iliklerine kadar
yaşayan
efsane gazeteci
Hasan Kılıç ağabeyin
vefatını
duyduğumda,
gayriihtiyari 
dudaklarımdan
"Gazipaşa yetim kaldı"
sözcükleri döküldü...
Çünkü, Hasan Abi
için Gazipaşa'nın
anlamı büyüktü...
"Gazipaşa" dediğim,
Cumhuriyet ve Atatürk sevgisinin
on yıllardır
içtenlikle
yaşatıldığı
Bafra'daki "Gazipaşa Mahallesi"...
Her 29 Ekim
öncesinde
mahallede,
yaşanan tatlı bir telaş
vardı...
Balkan Türklerinin
yoğunlukta olduğu
mahallede,
herkesin
imkanına göre
hazırladığı yöresel
yemekler,
misafirlere
ikram edilerek,
paylaşma-dayanışma kültürü
yaşatılmaya çalışılırken;
yaşlısıyla
gencinin
el ele çektiği
halaylar,
birlik ve beraberliği
hatırlatan
bir milli mesajdı 
adeta...
Gazipaşa Mahallesi'ndeki
o kutlamalara
gurbetten de katılan çoktu...
Hasan Abi de
onların arasındaydı...
Hasta dahi olsa;
kutlamalara katılıp,
dostlarıyla bir arada bulunmayı
görev bilirdi...
Hürriyet gazetesinin
"canlı arşivi" ve "simge" ismi
Hasan Kılıç
ağabey, o günlerin arifesinde
Samsun'a geldiğinde;
çocukluk arkadaşı
eski TRT sanatçısı, kadim dostum
Metin Solmaz,
iş insanı
Mustafa Kurumahmutoğlu ile
bazı yakın arkadaşlarının
hazır bulunduğu
sohbetlerde,
anıların güzelliklerine tanık oluyorduk...
Kolay öfkelenmeyen
Hasan Abi'nin 
adeta bamteline basan
Metin Hocam ile
yaptığı ince esprilerin
lezzetine de doyamazdık...
Tıpkı, Mustafa Kurumahmutoğlu
ağabeyin
rahmetli oğlu
Ahmet'in, Aslanlı Konak'ta
onun gelişinde
hazırladığı
Bafra pidesi gibi...
Hasan Abi,
tam bir Bafra aşığıydı...
Yaygın gazetelerde
asla yer bulamayacak
Bafra'nın tanıtım
haberlerinin,
Hürriyet'in birinci sayfasında
yayımlanmasını
sağlıyordu...
Paralı ilanın
bile zor 
girdiği
gazeteye
birinci sayfadan
haber koydurmak,
öyle kolay değildi...
Çünkü orası
Türk medyasının
lokomotifiydi...
Hasan Abi'nin
gazete çalışanları
ve meslektaşları
arasında yeri bir başkaydı... 
O yüzden de
patronlar değiştiği
halde, onun
yeri asla
değişmezdi...
Hasan Abi,
79 yaşında
son nefesini
verene kadar
çalıştı...
Koca bir çınar daha
ayakta ölmüştü...
Sosyal hayatında
toplumun değer yargılarına
özen gösteren ve
gazeteciliğini de
bu titizlik içinde
yapmaya çalışan
Hasan ağabeyin vefatıyla
bizim mesleğin
bir kalesi daha
düşmüş oldu...
Bafra, bir aşığını
bizler de bir ağabeyi,
bir dostu
kaybetmiştik...
Böylece Gazipaşa'nın 
29 Ekimleri de "yetim" kalmıştı... 
Mekanın cennet, sevenlerinin
başı sağ olsun
"naiflik abidesi"
güzel insan...