Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın,
Samsun
yakınından
geçmesi,
bizleri
deprem gerçeğiyle
karşı karşıya bıraktığı halde;
AFAD'ın 
olası bir felakette
alacağı önlemlerle ilgili
tatbikatları dışında
ciddi bir
çalışma var mı?..
Yapı denetimleri
hangi aşamada?..
Mesela, Samsun'un 
en riskli ilçelerinden
biri İlkadım...
6 Şubat 2023'te
ülkeyi yasa boğan
depremler sonrasında,
İlkadım Belediye Başkanı
Necattin Demirtaş'ın
açıklamasını hatırlıyorum...
Demirtaş, o günlerde
depremle ilgili 
alacakları önlemleri şöyle sıralamıştı:
“Kuracağımız ekiple yapı denetimlerine başlamak istiyoruz. Sonuç itibarıyla bina çürük çıkıyorsa bir şekilde yıkma teşebbüsünde bulunmamız lazım. Vatandaşların binalar içerisinde ölmesini istemiyoruz. Bizim durumumuz vahim. Herhalde İlkadım ilçesinin 3’te 2’sini yıkmak zorunda kalma durumuyla karşı karşıyayız. Bunun altından nasıl kalkılacak meselesi de önemli. En azından bu yolda çaba göstermek için ekibimizi kuracağız. Yapı kontrollerinin de özel firmalar tarafından çok fahiş fiyatlara yapıldığını duyuyoruz. En azından kuracağımız ekiple, vatandaşların talepleri doğrultusunda makul fiyatlara kontrol yaparız diye düşünüyoruz"...
"Kentsel Dönüşüm Projeleri" de
yine o dönemde
yeniden gündeme gelmişti...
Samsun merkezde,
İlkadım'dan sonra
en riskli
ilçe Canik...
Kırsal kesimden ve bölge illerden
yıllar içinde göç alan
bu ilçede;
zemin bakımından değil ama
yapılaşma nedeniyle
sorunlar var...
Süreç içinde
Canik'te kentsel dönüşümle ilgili
çabaları gördük...
Atakum Belediyesi de
boş durmadı...
Bütün bunlar
yeterli mi?..
Değil elbette!..
Samsun merkezi 2.,
Ladik, Havza ve Vezirköprü ilçeleri 1.,
Alaçam, Terme, Bafra ve Çarşamba ilçeleri
3. derece
deprem bölgelerinde
yer alıyor...
Bu açıdan bakacak olursak,
31 Mart yerel seçimlerinde,
belediye başkan adaylarının
bu sorunla ilgili
projeleri
ön plana
çıkarmaları
gerekecek!..
Nitekim, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı
Mehmet Özhaseki, Samsun'a geldiğinde,
kentsel dönüşüm projelerinde
belediyelerin önemini ortaya koyarak,
şu açıklamayı yapmıştı:
"Kentsel dönüşümün 3 ayağı vardır. Bakanlık, belediye başkanlığı ve vatandaşlar. Oranın ilçe belediye başkanı her kimse gidin sorun. (Siz burada vatandaşla bir araya geldiniz mi, konuştunuz mu, kentsel dönüşüm için hesap yaptınız mı, bakanlığa götürdünüz mü?) diye bir sorun. Eğer yapmışlarsa ve biz de bakanlık olarak cevap vermediysek suç bizde. Topu başka tarafa havale ederek işi kurtaramayız. Birinci derecede sorumlu olanlar, ilçe belediye başkanlarımızdır. Hesaplayacaklar. Çöküntü alanı, yıkılabilecek yerler, depreme dayanıksız yerler belirlenecek. Sonra oturup vatandaşla tek tek görüşecekler, pazarlık yapacaklar. Bu aylarca devam edecek bir süreç. Daha sonra bize gelecekler, biz de elimizdeki imkanları seferber edeceğiz. A,B,C,D partili diye bir şey yok. Bu konu siyaset üstü bir mesele. Bana hangi partili geliyorsa gelsin ama ortamını hazırlasın. 'Bakanım bize yardım edin' desin, koşacağıma söz verdim"...  
Belirtilen
koşulları yerine getirip de
projelerini bakanlığa sunan
birileri varsa,
"koşacağını" belirten
Özhaseki
aksi
davrandığında,
"Suç sizde" demek,
bize düşecektir!..