Kuşaklar arasındaki
baş döndürücü
değişimin
sonucunda,
ortaya çıkan
bencilliklerle;
eskinin
paylaşma-dayanışma
ve duygu yüklü
günleri
daha çok arandıkça,
"Nerede?" sorusuyla
başlayan
cümleler
kuruluyor...
Sonra da
eskiye
dair
ne güzellik varsa
tek tek 
sıralanıyor...
"Nerede o eski arkadaşlıklar?"
diye başlasak...
Hani, harçlığını bölüştüğün,
haksız da olsa
onu korumak için
başkalarıyla kavga ettiğin,
bir gün bile görmesen
"Başına bir iş mi geldi?" diye dertlendiğin,
anasını ana, babasını baba, kardeşini
kardeş bildiğin,
acılarını ve sevinçlerini
paylaştığın,
bileğini kesip,
"kan kardeşi" olduğun
o arkadaş!..
Kaldı mı böyle
ilişkiler?..
Eski Türk filmlerinde
var sadece...
Onlarca kere seyrettiğimiz halde,
her seferinde yeniymiş gibi
ekranlara kilitlendiğimiz
Yeşilçam filmleri...
Ne yalan söyleyeyim
ara sıra da
ağladığımız...
Devam edelim...
Onlarca kez
kağıda döküp, belki de bir defterin
yırtılıp
yırtılıp
bitirildiğinde
en son sayfada
"şimdi oldu" diyerek,
tamamlanan 
şiiri
ya da 
en içten
sözcüklerle yüklü
aşk mektubunu
sevdiğine
verme heyecanını yaşayabilen
kaç genç kaldı, şimdilerde?..
Pişirdiği yemeğin
"kokusu gitmiştir" diyerek
kimse görmeden
o tabağı 
komşusuna
gönderebilenler
var mıdır hala?..
Ya da evlatlarına,
komşu
çocuklarının
alamadığı
yiyeceği sokakta
yememelerini
tembihleyen
anne-babalar...
Nerede şimdi
onlar?..
Sıkıntıya düştüğü yakınına
çare olabilmek
için
altın bileziğini
emanet verebilenlerin yerini
"borç ister" diye
"selam" bile vermeyenler almadı mı?..
Yahut da
pazardan dönen
mahalleli
yaşlıların
elindeki file veya çantayı almak için
koşuşturanları görenler var mı şimdilerde?..
Milli bayramlarda
şanlı Türk Bayrağı'nı
evinin penceresi ya da
balkonuna asıp,
bu "asil" heyecanı
öldürmek isteyenlere direnenlerden
kaç kişi kaldı?..
Söyler misiniz?..
Dini bayramlarda 
büyükleri hatırlamak
ve küçükleri
sevindirmek yerine
çeşitli bahaneler üreterek,
uzaklaşmalar da nereden çıktı?..
"Eski bayramların
tadı kalmadı"

diyenler,
sorunun kaynağını;
bu duyguyu
sıradanlaştıranlarda
neden aramıyor?..
"Bayram"
gibi arkadaşlık ve
komşuluklar da aynı aslında...
Değişen tek şey;
toplumsal çürümüşlüğün
erozyonuyla batağa sürüklenen
insandır!..
Eskilerin
insani
olan
bütün söylem ve eylemlerini
değerleriyle
yaşatamazsak,
bugünler de
"Nerede"
diye aranacaktır!..
Kim ne yapar
bilemem ama
bizi biz yapan
hasletlerden
vazgeçmeyelim 
yine de...
Bayramınızı en içten duygularımla kutlar;
büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim...