Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zaman zaman ortaya koyduğu sert üsluplardan biriydi bu... Tepki çekti elbette... Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanlış bilgilendirildiği de bir gerçekti... Erdoğan ne demişti: "Az para veriyormuşuz. En az alan 8-9 bin en yüksek alan 25 bin. Özel sektör daha çok para verdiği için kaçıp gidiyorlarmış. Açık konuşuyorum; varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz. Gerekirse yurt dışından ülkemize dönmek isteyenleri davet eder, istihdam ederiz. Buralar boş kalmaz. Asistan doktorlarımızla devam ederiz"... Mesele sadece "para" değildi... Birileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı doğru bilgilendirseydi, böyle bir üslup olmazdı... O da farkına varmıştı ki, dünkü 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yaptığı konuşmada, doktor ve sağlık çalışanlarının hakkını teslim etmeye çalıştı... Yoksa, herkesin tepkilerini yakından bildiği Erdoğan, “Rabbim, tüm hekimlerimizden ve sağlık çalışanlarımızdan razı olsun, yokluklarını göstermesin” der miydi?.. Kur'an-ı Kerim'den Lokman kıssası ve Batı'da yaşanan gelişmelerden örnek verip, "Sağlıkta hala sıkıntılarımız, eksikliklerimiz var" diye özeleştiri yapar mıydı?.. "Biz ülkemizin büyük fedakarlıklar ve sabırla yetiştirdiği hekimlerden, azami istifade etmesi gerektiğine inanıyoruz. Sağlık sektöründe de gözü ve gönlü kendi ülkesinde kalmak yerine dışarı kayan kişiler olabilir. Bu anlayışla hareket edenlerin, istikametlerini yeniden kendi ülkelerine çevireceklerini umuyorum. Önüne serilen imkanlar ne olursa olsun, tercihini kendi halkına hizmet etme yönünde kullanan tüm hekimlere şükranlarımı sunuyorum" ifadesini kullanır mıydı?.. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle doktor ve sağlık çalışanlarının gönlünü alması, ülkede birçok alanda ortaya çıkan gerginlikleri bitirme adına atılan bir adım olmuştur!.. Bu ülkenin ayrıştırmaya, ötekileştirmeye ve kavgaya değil; farklılıklara tahammül ederek, demokrasiyi her alanda yüceltmeye ihtiyacı vardır!.. İktidar, muhalefet, medya ve STK'lar, eylem ve söylemlerinde "yıkıcı" olmak yerine "yapıcı" davranırsa, bu ülkede huzur olur, bereket olur ve aş olur!.. Yeter artık, kavgalardan yorulduk!.. Ve hep biz kaybettik!..