Gazetecilik, her dönemin teknolojik dönüşümünden payını aldı. Matbaanın icadından internet çağının hızına kadar her aşama, haberin üretim şeklini kökten değiştirdi. Bugün ise çok daha sarsıcı bir dönemeçle karşı karşıyayız: Yapay zekâ çağının gazeteciliği.
Artık haber merkezlerinde sadece klavyenin başında oturan muhabirler yok; veri işleyen, haber taslakları oluşturan, ses ve görüntü analiz eden yapay zekâ modelleri de masada. Bu durum bazıları için heyecan verici bir yenilik, bazıları içinse mesleğin geleceğini tehdit eden bir gölge.
Yapay zekânın gazeteciliğe en büyük etkisi hız. Bir muhabirin saatler süren veri taramasını bir yapay zekâ saniyeler içinde yapabiliyor. Okuyucunun ilgisine göre kişiselleştirilmiş haber akışları oluşturulabiliyor. Yapay zekâ destekli doğrulama sistemleri, sosyal medya dezenformasyonunu tespit etmede artık insanlara göre çok daha başarılı. Yani aslında makine, gazetecinin kas gücünü azaltıp aklını güçlendiren bir yardımcı görevi görüyor.
Ancak meselenin bir de karanlık yüzü var. Bu kadar hızlı üretilen içerik, kaliteyi düşürebiliyor. Kötü niyetli kişilerin ürettiği yapay haberler, yani “deepfake” içerikler, gerçek haberi gölgede bırakabiliyor. Ekonomik baskı altındaki medya sektöründe “maliyet düşürme” bahanesiyle insan gazetecinin yerine tamamen yapay zekâya dayalı haber sistemleri kurulması konuşuluyor. Bu da mesleğin özünü oluşturan insan dokusunu, sahadaki gözlemi ve etik süzgeci zayıflatabilir.
İşin doğrusu, gazetecilik yapay zekâyla bir bilek güreşine girmiyor; aksine birlikte yeni bir kimlik kazanıyor. Gazetecinin rolü daha analitik, daha denetleyici ve daha yaratıcı bir noktaya kayıyor. Veri gazeteciliği, araştırmacı gazetecilik ve çözüm odaklı habercilik gibi alanlar, yapay zekâ sayesinde daha güçlü araçlara kavuşuyor.
Bugün belki de asıl sorulması gereken soru şu: Yapay zekâ gazeteciliği bitirecek mi, yoksa gazeteciliği özgürleştirecek mi? Bunun cevabı, teknolojiyi nasıl kullandığımıza bağlı. Eğer yapay zekâyı gazetecinin yerine değil, gazetecinin yanına koyarsak; hem haberin niteliği artar hem de kamu yararı için daha güçlü bir medya düzeni kurulur.
Kısacası yapay zekâ, gazeteciliğin düşmanı değil; doğru yönetildiğinde en güçlü müttefiki olabilir. Meslek şimdi tam da bu eşiğin üzerinde duruyor. Tercih ise bizim.