Merhaba kıymetli okuyucularım;
Hayatın içinde kaybolmadan, kendimizi ve çevremizi fark edebilmek; yaşadığımız her anı bilinçle kucaklayabilmek gerekir.
Çünkü hayat, “geldim, gidiyorum” demekten çok daha fazlasıdır.
Asıl farkındalık, “geldim, sizlere daha güzel ve kolay bir yaşamın yeniliklerini getirdim” diyerek vedalaşabilmektir.
Bugün, bu farkındalığın en çok ihtiyaç duyulduğu yerlerden biri Gazze’dir. İsrail’in Gazze’ye yönelik kara saldırısı tehdidi, son günlerdeki hava bombardımanlarıyla birleşince binlerce insan evsiz kaldı.
50 çok katlı bina yerle bir edildi. 1 milyon Filistinli, göç etmeye zorlanıyor. Bu tablo, sadece bir savaşın değil, insanlığın vicdanının da enkaz altında kaldığını gösteriyor.
Dünya devletleri, uluslararası kurumlar, hatta insan hakları savunucuları bile bu vahşet karşısında sessiz.
Birleşmiş Milletler ’in gücü, sönük bir balon gibi. Medeniyetin, adaletin, insan haklarının savunucusu olduğunu iddia edenler, bu sahnede sadece izleyici.
Ama biz izlemeyeceğiz.
Güzel düşünen, güzel yaşayan ve yaşamı güzelleştiren tüm dostlarıma sesleniyorum: Gelin Yunus Emre’nin çağrısını hatırlayalım. “Bir olalım, iri olalım, diri olalım.
” #Yunus Emre’nin inanç, erdem, sevgi, merhamet, hikmet ve hoşgörü çağrısı, evrensel bir davettir. Çünkü bu çağrı, sadece bir şiir değil; bir direniş, bir insanlık manifestosudur.
Her fıkra, her hikâye bir bakış açısıdır. Kimi zaman güldürür, kimi zaman düşündürür, kimi zaman da gerçeği esprinin gölgesinde gösterir.
“Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır.” — Kazım İlhan “İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.” — Mevlana “Toplumun ve ailenin en büyük ilacı, doğru iletişimdir.” — Kazım İlhan
Yeni haftaya tebessümle ve farkındalıkla başlayabilmek dileğiyle… Sağlıklı, mutlu, neşeli günler dilerim.
Çünkü sonu güzel olacaksa, neden olmasın?
Hoşça kalın…
Kazım İLHAN
Sosyolog ve Aile Danışmanı