Merhaba kıymetli okuyucularım; Batı Karadeniz Bölgesi'ndeki etkili aşırı yağışlar sonucunda Bartın, Kastamonu ve Sinop’ta meydana gelen sel ve su baskınlarında hayatını kaybedenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ülkemizde defalarca sel ve deprem olmasına rağmen, aynı acılı yaşamları tatmaya devam ediyoruz. Bir önceki yazımda deprem ve sel sizi dinler mi demiştim. Evet dinler... Ama dinleyebilmek için ne önlemler aldık da; deprem ve seller bizleri dinler. Deprem Dedemizi hepimiz biliriz. Cennet mekânı olsun. Biz onu sevdik o bizlere sevgiyle korkusuzca depremle yaşamayı anlattı. Bizler anladık da ilgili birimler hala anlayamadı DEMEK Kİ?.. Neden mi derseniz? Sorun bu oluşuma kaynak olanlara en büyük ceza verilmeli ki. Bu sisteme meyilli olanların bu ortamdan uzaklaşmasıdır. Devletimiz başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları hep bir ağızdan bunun ne kadar hatalı yerleşim olduğunu adeta haykırdı. Ayrıca televizyonlarda çeşitli Üniversitelerin öğretim görevlileri de toplumu aydınlattı da bugün söylemler hep var UYGULAMALI EYLEM YOK... Bugün ne durumdayız? Acı, isyan ve gözyaşı, yarın dediğimde bunlar unutulacak mı? İnanın bana bu konuşan milletvekilleri dâhil yarın bu yaşam için. Sizlerden yarınlar için sorumluluk alarak sorunlara çözüm üretelim. Nedensiz ve en önemlisi beklentiniz gelecek için olsun... Sonuç olarak; yaşamını yitiren insanlarımızın cennet mekânları Olsun. Yaralılarımıza da Allah'tan acil şifalar dilerim... Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. ( Kazım İLHAN ) İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.( Mevlana) Bu sözün ne kadar önemli olduğunu konular işlendikçe fark edeceğimizden eminim. Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir. ( Kazım İLHAN ) Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. Hoşça kalın... KAZIM İLHAN SOSYOLOG VE AİLE DANIŞMA