Ülkemizde çok partili siyasi hayata geçildiğinden bu yana iyi ve kötü günler yaşadık . İŞİN DOĞASI DA BUDUR. Bazen kötü günler yaşamak da vardır iyi günler yaşamak da... 1980 askeri darbesinden sonra siyaset hayatımıza farklı bir şekil verilmeye başlandı.Öncelilkle ideolojilerin insanları kamplaştırdığından yola çıkılarak, buna gerek olmadığı ve fikirlerin harmanlaşması gerektiği söylendi. Ve dört eğilim mantığı ile değişik siyasi kadrolarda ün yapmış DAVA ADAMI misyonunu taşıyan önde gelen siyasilerin ANAP siyasi hareketinde bir araya geldiğini gördük. Bu dönemde rahmetli Başbakanımız TURGUT ÖZAL bu dört eğilim hareketinin lideriliğini yaptı. Düşünce hürriyeti ve serbest ekonomi kavramları ön plana çıktı. Liberal ekonomi tüm kurallarıyla işletilmeye çalışıldı... Özelleştirme devletin yükünü azaltma mantığı ile benimsetilmeye çalışıldı. ANAP döneminin zenginleri diye bir kavram da siyasi hayatımıza girdi. Gerçekten de o dönem hakikaten herkes bunun canlı şahididir gerçekten siyasi gücünü ve imkanını kullananların istisnaları mutlaka vardır yer alanların ya yeniden ticari canlılık içine girdikleri ya da mevcut ticari varlıklarını artırdıkları gözlemlendi... Merhum Başbakan Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller ile beraber kurdukları REFAHYOL iktidarı 11 ay sürdü. Siyasi hayatımıza giren RANTİYE kavramı, bu dönemde ortaya çıktı. Ve Erbakan hocamız rantiye ile mücadele programlarını ortaya koydu.Devlet gelirlerinin bir havuzda birleştirilmesi ve dar gelirli işçi memur ve Bağkur emeklilerinin en yüksek zammı aldıkları dönemdi... Malum 28 Şubat darbesi ABD İSRAİL SERMAYE ÇEVRELERİ VE BİR KISIM STK’lar bu darbeye destek verip iktidarın görevden ayrılmasını sağladı... 2002 seçimlerinde iktidar olan AK PARTİ Refah Partisi'nden HOCAM BU İŞ SENİNLE OLMUYOR diyerek ayrılan ve önde giden DAVA adamlarının söylemiydi. Erbakan hocamız neden olmuyor iktidara bile geldik büyükşehir belediyeleri elimizde demesine karşıt seni istemeyen çevreler var dediler. Peki siz bu çevreleri ne yapacaksınız dediğinde biz onlarla anlaşacağız uzlaşacağız dediler. 2002'den bugüne yani 2022 yılının ikinci ayındayız. 3 Y (yoksulluk yasaklar ve yolsuzlukla mücadele ) ne kadar mesafe aldık onları bundan sonraki köşe yazılarımızda dile getireceğiz. Ama bugün toplumun genel kanaati ve herkesin dillendirdiği bir gerçek var. ZENGİN DAHA ZENGİN OLDU FAKİR DAHA FAKİR OLDU... Bizim inancımızda servet düşmanlığı yoktur. Yeter ki insanlar helal kazansın ve kul haklarından muaf olsun. Ama öyle zenginlikler var ki siyasi gücün yarattığı fırsatlarla haksız rekabetle zenginlikler oluştu. NE YAPSINLAR SEÇİMLER MASRAFLI KAZANILIYOR. Düşünsenize arabalar neyle giydirilecek... Bu da işin şakası...