İsrail'in, Lübnan'da önce
çağrı cihazları sonra telsizlere
yönelik siber saldırıları;
objektifleri
"ASELSAN"a çevirmedi mi?..
Bilindiği gibi,
Kıbrıs Barış Harekatı
sonrası 1975'te
kurulan
Askeri Elektronik Savunma Sanayi
"ASELSAN"
o yıllardan
bugüne çok yol alarak,
Türkiye'nin yüz akı
"Savunma" şirketi oldu...
ASELSAN,
en güvenli cep telefonu,
çağrı cihazı ve
telsizleri de
yaptı...
Birileri rahatsız olmuştu...
Çünkü, ASELSAN
"Milli yazılım"
yaparak,
çok ileri gitmişti...
2006-2008 yılında 5 mühendisin, art arda
intihar gibi
şüpheli ölümlerle
hayatını kaybetmesi
tesadüf olabilir miydi?..
Hem de bu mühendisler, “Uçak tanıma sistemlerinin millileştirilmesi projesi” ve “Milli tank projesi” gibi önemli ve kritik projelerde çalışıyordu...
Amaçları,
Türkiye'nin
böylesi önemli
savunma projelerine
girmesini engellemekti...
Onlar şunu istiyordu...
Parasını verdiğimiz
savaş uçağı ya da
tank,
onların belirlediklerine
"Düşman"
tanımı yapabilecekti...
Yani parasını
verdiğimiz silahlar
bizde,
hedefi belirlemek onlarda olacaktı...
Ne şeytanca değil mi?..
Türkiye, uyanmıştı elbette...
Öyle ya 65 yıl önce
yani 9 Ekim 1959'da
ABD Başkanı Eisenhower'dan,
300 milyon dolar
kredi isteyen Başbakan
Menderes, "Siz tarım ülkesisiniz"
cevabını almıştı...
Sonrasında bu krediyi
meyve sebze karşılığında Sovyetler Birliği
vermeye razı oldu...
İmzalar, 1960 yılının temmuz
ayında Moskova'da atılacaktı;
27 Mayıs'ta darbe oldu...
Uzatmayalım...
Türkiye, bunca hain işbirlikçilerle
gerçekleştirilen
engellemelere rağmen
bugünlere
gelebilmişti...
Şimdi dönelim
yeniden başa...
İsrail'in
telsiz ve çağrı cihazlarına
yönelik siber saldırılarla
gerçekleştirdiği
katliamlar,
bizlere Milli Savunma Sanayi başta olmak üzere
birçok alanda
"Yerli ve milli" üretimin
ne kadar önemli olduğunu
bir kere daha
hatırlatmıyor mu?..