Uygulanan
yaptırımlar nedeniyle
Rus işadamlarının
dünyaya Samsun'dan
açılabileceklerini
belirterek,
"Samsun'un şansı var"
diye yazmış;
Valilik, Büyükşehir,
OMÜ, SAMÜ, TSO ve Ticaret Borsası ile
işadamı ve sanayicilerin oluşturduğu
STK'ların
bu anlamda
hazırlık yapmaları
gerektiğini
ifade etmiştim...
Önceki akşam,
Vali Doç. Dr. Zülkif Dağlı'nın
bu süreci, Samsun lehine
dönüştürmek için
bir ön hazırlık yaptığı ve
ilgili kurum ve kuruluşların
yöneticileriyle
istişarede
bulunduğunu öğrendim...
Bazı siyasiler ve STK yöneticileri,
işin öneminin
farkında olmayabilir ama
bu gerçekten de
Samsun için
çok önemli bir fırsattır...
"Fırsat"tan söz etmişken;
dünkü köşe yazımda
Ramazan ayı fırsatçılarını
dile getirerek,
"Vatandaşı hileli malla aldatan,
fahiş fiyatla mal satan,
eksik gramajlı ürünleri piyasaya süren
kim olursa olsun, gözlerinin yaşına bakılmasın"
demiştim...
Dün, Vali Doç. Dr. Zülkif Dağlı,
Ramazan fırsatçıları için
gereken önlemlerin alınacağını
belirterek,
"Fırsatçılara, fırsat yok" dedi...
Vali Doç. Dr. Zülkif Dağlı,
gündemi iyi takip eden
ve çözüm odaklı çalışan
bir yönetici olarak,
sessiz ve sedasız
birçok konuda
Samsun'un geleceğine yönelik
planlamalar yapıyor...
Samsun'a yeni yatırımlar
kazandırılmasının
altyapısı olan
organize sanayi bölgelerinde
gerçekleştirdiği
titiz çalışmaların sonuçları da
yavaş yavaş görülüyor...
Bu anlamda, önemli gelişmelerin
olduğunu da biliyorum...
Samsun'u amiyane tabirle
tribünlere oynamadan
bir orkestra şefi gibi yönetmeye çalışan
Vali Dağlı'nın
başarısı için
uyumlu ve azimli bir
ekip ruhunun
ortaya çıkması,
bu şehrin kazanımı olacaktır...
Ve bunun için de
siyasetin günlük
tartışmalarından uzak
bir anlayışın
her kesimde
hakim olması
gerekir!..
Samsun'un gelişen koşullar içindeki
potansiyelini,
şahsi veya siyasi beklentiler
için
görmemezliğe
gelip, katkı vermemek
bu şehre ihanet olur!..