Depremler sonrasında,
Samsun'da
özellikle yüksek binalarda
oturan insanlar
arasında
büyük bir tedirginlik 
oluştu...
Çünkü, iki depremde de
Samsun'daki çok sayıda
yüksek yapı,
ciddi biçimde
sallandı...
Binaların sallanmasının
tek başına
bir sıkıntı
olmadığı,
uzmanlar tarafından
defalarca
söylense de
huzursuzluk devam ediyor...
İnsanlar çaresizlik içinde
arayışta...
Bu aşamada,
Atakum Belediye Başkanı
Av. Cemil Deveci'nin
açıklaması
önemliydi...
İlçede, 2018 yılında çıkan yönetmelikten önce 
ruhsatlandırılmış binalar ile imar affından
yararlandırılan her binaya "deprem
karnesi"
verilecekti...
Türkiye'de bir ilk olduğu
belirtilen çalışmada,
söz konusu binaların yönetmeliğe uygunluğu
tespit edilecek, "yapı denetimi" yoksa
gereken işlem 
yapılacaktı...
Zemin etütleri de mercek altına alınacaktı!..
Bu çalışma,
Atakum'da
2018 yılında çıkan inşaat yönetmeliği öncesinde 
yapılan binalarda oturan
vatandaşların tedirginliğini önemli ölçüde giderecektir!..
Atakum Belediye Başkan Danışmanı
deneyimli inşaat mühendisi
Vedat Yılmaz'ın
bu çalışmada büyük katkısı
olduğunu
biliyorum...
Keşke, "Her binaya deprem karnesi"
çalışmasını
diğer belediyeler de
başlatabilse...
Özellikle de İlkadım Belediyesi...
Çünkü, Samsun'un eski bir yerleşim merkezi olan
İlkadım'da,
1999 yılından önce
yapılan
çok sayıda bina var...
Yapı stoku bilinmediği için
neyin ne olduğunu anlamak da zor!..
Gerçi, dönemin İnşaat Mühendisleri
Odası Şube Başkanı
Cevat Öncü,
Büyükşehir Belediye Başkanı
Mustafa Demir'e
seçildiği ilk aylarda
hazırlanan
"Deprem master planı"nı hatırlattığında,
alınan cevap "Sonra bakarız" olmuştu...
Ne var ki,
şimdiki görevi, Samsun Akademik Odalar Birlikteliği Sözcüsü 
olan Cevat Öncü, daha sonra da
bu konuyu defalarca gündeme
getirmesine rağmen önerisi
dikkate alınmadı...
Depremler sonrası,
yaşanan acı gerçekleri
tüm çıplaklığıyla gördük!..
Kağıt gibi yıkılan binalar
ve yıkılma nedenleri
göz önüne alındığında;
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin de
tıpkı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin
gerçekleştirdiği
benzer bir çalışmayı yapması
kaçınılmaz oldu...
Böylece hem insanların tedirginliği bir nebze
giderilmiş
hem de
olası bir depremde
can kayıpları
en aza indirilmiş olur!..
Samsun'un iki depremde de "beşik"
gibi sallanması bir yana;
Kuzey Anadolu Fay Hattı yakınında
olduğunun da unutulmaması gerekir!..
Deprem bölgesinde, yıkılan binalar ile
camları bile kırılmayan
yapılar;
bizlere
ne yapılması gerektiğini
hatırlatmıyor mu?...
Ölelim mi illaki?..