CHP'nin mahalle delegesi seçimlerinde yaşananlar boşuna değilmiş demek ki...

Kavgalı seçim sadece Samsun'un Atakum ilçesinde olmadı; hemen hemen her ilde benzer olaylar yaşandı...

Mevcut yönetime karşı çıkarılan listeler, genellikle Kılıçdaroğlu'nu destekleyenlerden oluştu...

Ordu'da, CHP üyesi bir arkadaşım anlattığında inanamamıştım...

Arkadaşım, yıllardır mahalle delegesi seçimlerine katıldığını ve hiçbir dönemde bu kadar baskı altında kalmadığını söylerken, her iki listeye oy kullanması yönünde devreye girenleri de tek tek saydı...

O, Özgür Özel'i destekleyen listeye oy vermişti...

Aslında bütün bu kavgaların nedeni, "kayyım" beklentisiydi...

Çünkü, CHP yönetimine atanacak kayyım, il seçimlerinde kurultay delegelerinin çoğunluğunu kazanamadığı sürece oturacağı koltuk "emanet" olacaktı...

Nitekim, mahkeme CHP İstanbul İl Başkanlığı seçimini iptal etti ve başkan dahil tüm kurulları geçersiz sayıldı...

Yönetime de eski CHP milletvekili Gürsel Tekin ile birlikte eski 4 ilçe başkanı kayyım olarak atandı...

Gürsel Tekin ve diğerlerinin Özgür Özel'i desteklemediği zaten biliniyordu...

Yani demem o ki, delege seçimlerindeki kavgaların nedeni, "kayyım" beklentilerinin gerçekleşecek olması ihtimali üzerineydi...

15 Eylül'de görülecek kurultay davası da benzer sonucu ortaya çıkaracak gibi...

Çünkü, perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor...

Ne var ki, bu olayların ekonomiye olan etkisini de hesap etmek gerekir...

İstanbul Borsası, dün tarihi çöküşlerinden birini daha yaşadı...

Milletin meselesi sadece CHP değil elbette...

Tasarruflarıyla yatırım yapan yüzbinlerce insanın mağduriyeti var ortada...

Kongrelerde şu olmuş, bu olmuş!..

Milletin suçu, günahı ne?..