Irak'ta ülke genelinde
yapılan
yerel seçimlerde, Türkmen Cephesi
Kerkük ve Musul'da,
Talabani'nin
Kürdistan Yurtseverler Birliği
ve Barzani'nin
Kürdistan Demokrat Partisi
karşısında,
elbette başarılı olamadı...
Türkmenlerin
bu yenilgisi bile
aslında başarı sayılmalıydı...
Çünkü, bugünleri anlamak
için
düne bakmak;
2003 Nisan ayı başlarına
gitmek gerekir...
ABD'nin
işgali sırasında,
Iraklı askerler,
Türkmen şehirleri
Kerkük, Musul ve Süleymaniye'den
çekilince,
Kürt peşmergeler
bölgede yağma ve talana
girişti...
Bir yandan
tapu ve nüfus müdürlükleri
yağmalanırken
diğer taraftan
yapılan saldırılarla
Türkmenler
göçe zorlandı...
Kürt peşmergelerin
bu hain planlarının arkasında,
bölgede küçük devletçikler
kurulması vardı...
Nitekim, ikinci operasyon;
dünyanın pek çok ülkesinden topladıkları
paralı askerlerle
sözde İslam adına
hareket eden 
IŞİD'i kullanarak
gerçekleştirdi...
Peşinden de Suriye...
50 yıldır kullandığı
PKK'nın Suriye uzantısı
PYD'nin de
bulunduğu bölgede
yerleşmesine yönelik
ne varsa yapan da
ABD değil miydi?..
Irak'tan sonra Suriye'yi de 
dizayn
eden ABD, böylece
İsrail'in "siyonizm"
hayalleri için
önemli bir 
adım attı...
Böyle bir plan çerçevesinde
büyük bir etnik temizliğe
rağmen Türkmenlerin
yerel seçimlerde iki Kürt partisi karşısında aldığı
sonucu,
başarılı görmek
gerekmez mi?..
Çoğu medya kuruluşu,
Türkmenlerin yaşadığı sıkıntıyı yazmıyor,
yazamıyor... 
Çünkü, 2003 yılı nisan ayında,
Türkmen şehirlerinde
yaşananların
hatırlanmasını
istemiyor...
Neden mi?..
O zaman İsrail'in, ABD desteğiyle
Gazze'de yaptığı katliamların
gerçek nedeni 
daha iyi anlaşılacak da
o yüzden!..
Emperyalizm,
"Balık hafızalı"
toplumlar oluşturmak için boşuna mı
uğraş veriyor?..
Mesela, emperyalistler ve 
yerli işbirlikçileri,
Atatürk'ten neden rahatsızlık duyuyor, acaba?..
Çünkü Atatürk;
Türk milleti
başta olmak üzere
tüm mazlum uluslara
milli uyanışı,
emperyalizme karşı duruşu ve
cesareti hatırlatıyor...