Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın yakınında bulunan Ladik'teki 3.5 şiddetindeki deprem, yüzeyden 19.5 kilometre uzaklıkta olmasaydı; sarsıntıyı daha çok hissedecektik...
"Şükürler olsun" korkulan olmadı...
En son 25 Nisan 2025 tarihinde, "Deprem gerçeği ve Samsun" başlıklı yazımı da "Önce tedbir sonra tevekkül" diye bitirmiştim...
"O günden bugüne ne değişti?" diye sorusuna, Büyükşehir Belediyesi'nin "Kentsel dönüşüm" hamlesinin artık ete kemiğe büründüğü cevabını verebilirim...
"Kentsel Dönüşüm Ofisleri"nin açılacağı müjdesini veren Başkan Halit Doğan, İlkadım ilçesindeki Kadıköy, Zeytinlik, Anadolu ve Kökçüoğlu Mahallelerinde ilk etapta bin 500 konutun inşa edileceğini belirtti ve çok önemli bir konuya da değindi:
"Proje sürecini kimseyi yerinden etmeden, gönüllülük esasıyla hızlı bir şekilde gerçekleştireceğiz."
Doğan'ın bu ifadeyi kullanmasının nedeni, geçmiş dönemlerden bu yana gelen vatandaşın "Haksızlığa uğradık" şikayetiydi...
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 11 Ağustos 2018'de Canik ve İlkadım'da kentsel dönüşüm yapılacak alanlarda incelemelerde bulunduktan sonra sosyal medyasında şu ifadeleri paylaşmıştı:
"Samsun'un İlkadım ve Canik ilçelerindeki kentsel dönüşüm alanlarını inceledik. Vatandaşımızı mağdur etmeden, yerinde dönüşüm ilkesiyle hareket ederek, şehrimizi güzelleştirecek ve cazibe merkezi haline getireceğiz."
Murat Kurum, 28 Mart 2019 ve 20 Kasım 2020 tarihlerinde de dönemin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan ile birlikte Samsun'daydı ve "Kentsel dönüşüm"le ilgili açıklamalarda bulunmuştu...
Bakan Murat Kurum, 30 Eylül 2022 tarihinde de "2023 şehir buluşmaları"nda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan ile birlikte bazı temel atma törenleri için geldiği Samsun'da, İlkadım ilçesindeki "Kentsel dönüşüm projesi"nde mağdur olduklarını ileri süren vatandaşların şikayetlerini de dinlemişti...
Öylece kaldı...
Ve Ticaret Bakanı iken AK Parti'den Samsun 1. sıra milletvekili adayı Dr. Mehmet Muş, devreye girene kadar...
Dr. Mehmet Muş'un TOKİ'nin eski başkanı Ömer Bulut ve yeni başkan Levent Sungur ile sürdürdüğü görüşmelerden elde edilen sonuçları, Halit Doğan iyi bir strateji ile takip edince, "Kentsel Dönüşüm Ofisleri"nin açılması sözkonusu oldu...
"Deprem gerçeği ve Samsun" başlıklı yazımda, eski başkanlar Kemal Vehbi Gül ile başlayan ve Yusuf Ziya Yılmaz'ın gerçekleştirdiği projelerle süren "Kentsel Dönüşüm" hikayesinin trajikomik olaylarını da anlatmıştım...
Hatta dönemin İlkadım Belediye Başkanları Necmi Akkoyunlu ile Erdoğan Tok'un, söz konusu mahallelerde kaçak yapıları yıkmadıkları için yargılandıklarını da...
50-60 yıl öncesinin hesabını iki başkan ödeyecekti...
Sonra ikisi de beraat etti...
Yani, Samsun'un sıkıntısı yeni değildi!..
Türkiye; 20 Ağustos Depremi'nden sonra önlemler aldı ama bunların yetersizliği "Asrın felaketi" 6 Şubat Depremi'nde büyük can ve mal kayıplarıyla ortaya çıktı...
Yeni yapılan ve yapılmakta olan binaların çoğu birer birer yıkılmıştı...
Sonra, hiçbir şey olmamış gibi devam ettik...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllar önce "Yatay mimari" ifadesini kullanmıştı...
Murat Kurum da 3 yıl önce Samsun'da yapılacak konutlarda "Yatay mimari"nin esas alınacağını söylemişti...
Uyarıları kim dinledi?..
İlkadım ve Atakum'da yine devasa binalar yükseldi ve hâlâ da yükselmeye devam ediyor...
Bu yapılar deprem yönetmeliklerine göre yapılıyordur, mutlaka...
Ne var ki, bilim insanlarının, ısrarla bazı bölgelerin zemin yapısından söz etmesi boşuna mı?..
OMÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mehmet Çetin, 7 ay önce yaptığı açıklamada, Samsun'un yakınından geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın en aktif ve tehlikeli fay hattı olduğunu hatırlatmıştı...
Prof. Dr. Çetin; bu açıklamasında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın araştırması sonucunda, Samsun'da 2 bin 171 binanın riskli görüldüğünü ve bu binaların 4 bin 742'sinin konut ve bin 304'ünün de iş yeri olmak üzere 6 bin 46 bağımsız bölümden oluştuğunu söylemişti...
Her şey apaçık ortada...
Son Ladik merkezli deprem, bu gerçekleri bir kere daha hatırlatmış oldu...
Biliyorum elbette...
"Kentsel Dönüşüm" süreci kolay değil!..
Ancak hiçbir şey insan hayatından değerli olmaz!..
Unutmayalım ki, bu işin vebali çok ağırdır!..
Allah yarına bırakır da yanına bırakmaz!..