Hayatta öyle anlar gelir ki, kalbin bir şeyi ister, ama ruhun başka bir şeye ihtiyaç duyar. İçten içe bir hayalin peşinden koşarsın; bir insan, bir iş, bir yaşam… Belki de çok emek verirsin, çok beklersin, hayal edersin, sabredersin. Ama bazen istediğin şey, seni mutlu etmeye yetmez. Çünkü her istek, sana iyi gelecek anlamına gelmez.
İşte tam da o anlarda durup derin bir nefes almak gerekir. Bir adım geri çekilip kendine sorman gerekir: “Ben ne istiyorum?” değil, “Ben neyi hak ediyorum?”
Çünkü sen, yarım kalan sözleri değil; tamamlanan sevgiyi hak ediyorsun. Çünkü sen, “belki”lerle oyalanmayı değil; “kesinlikle”lerle sevilmeyi hak ediyorsun. Çünkü sen, sürekli beklemeyi değil; zamanında gelen bir ilgiyi hak ediyorsun. Çünkü sen, hep güçlü olmak zorunda bırakılmayı değil; birinin omzuna yaslanabilmeyi hak ediyorsun.
Bazen ne kadar çok istediğini anlatırken yüreğini harcarsın. Oysa hak ettiğin şey, uğrunda kendini yormadığın bir huzur olabilir. Bazen bir kişinin gözlerinin içine bakarsın ve “O olsun yeter” dersin. Ama gerçek şu ki, sen daha fazlasını, daha derinini, daha samimisini hak ediyorsun.
İstekler değişkendir. Bugün bir şeyi çok isteyebilirsin, ama yarın ona baktığında neden bu kadar değer verdiğini bile hatırlamayabilirsin. Ama hak ettiklerin? Onlar sabittir. Çünkü sen bir insan olarak sevgiye, saygıya, huzura, sadakate ve dürüstlüğe layıksın. Bunları istemen bile gerekmiyor. Bunlar zaten senin hakkın.
Bu yüzden bazen durman gerekir. Kendine bir ayna tutman, “Ben gerçekten ne istiyorum?” değil, “Ben aslında neyi hak ediyorum?” diye düşünmen gerekir. Ve bazen, kalbinin sesiyle değil, ruhunun ihtiyacıyla karar vermen gerekir.
Çünkü kalbin bazen kandırılabilir ama ruhun asla yalan söylemez. O bilir neyin seni iyileştireceğini, neyin seni güçlendireceğini… O bilir ne zaman gitmen gerektiğini, ne zaman kendin için bir duruş sergilemen gerektiğini.
Unutma: Hayat sadece isteklerinle değil, seçimlerinle şekillenir. Ve sen, en güzel seçimleri hak ediyorsun.
O yüzden bazen ne istediğini unut. Ve neyi hak ettiğini hatırla. Çünkü gerçek mutluluk, hak ettiğin yerde başlar.