Her gün on, on beş kişiye sağlık raporu veriyorum. Ehliyet almak için başvuranlara, sağlıklarının sürücü olmalarına engel hali olmadığını gösterir rapor hazırlıyorum.
Bilindiği gibi  yasa ve yönetmeliklerde; epilepsi hastaları, uyuşturucu kullananlar, ağır ruh hastaları, el ve ayaklarında araç kullanmalarına engel olabilecek hastalığı olanlar, görme problemi olanlar sürücü belgesi alamıyorlar.
Bazı özel durumlarda özel tertibatlı araç kullanabilir kararı çıktığı gibi bazı durumlarda heyet kararı da çıkabiliyor.
Kişinin eğitim durumu, anlayış yeteneği, kişiliği, yaptığımız işin kalitesini yükseltecek durumlar.
Alt tarafı bir ehliyet vereceksiniz, nedir bu eziyet(!) diyenler de çıkıyor ve görme kusuru olduğu halde sağlam raporu almak isteyenler, yapılan işin anlamsız olduğunu iddia edecek kadar saf, sıradan insanlar ile karşılaşıyorum.
Görmeden sürücü belgesi alan, epilepsi( sara) hastalığı olduğu halde sağlam belgesi alabileceğini zanneden, uyuşturu bağımlısı olanların  sürücü olabileceğini düşünenler, binlerce trafik kazası olan ülkemizde, bu tür yanlışların birçok  cana mal olabilecek kazalara davetiye çıkarabileceğini düşünmek zor ve önemli  değil midir?
Bazen, görme muayenesi yaparken, hekimi yanıltıcı davrananlar hiç de az değil.
Özellikle, sürücünün profesyonel sürücü mü, yoksa kendi aracını kullanan amatör sürücü mü olduğuna dair sorulara cevap almak o kadar zor ki...
Kan şekeri yüksek olan sürücünün, direksiyon başında uyuyabileceğini düşünmemesi, bir şey olmaz mantığı ile yaklaşması düşündürücü...