Türk edebiyatının kırılgan ve melankolik şairlerinden Nilgün Marmara 29 yaşında beşinci kattaki evinin penceresinden atlayarak ‘bütün bahçelerini’ gördüğü bu ‘iki adımlık yerküre’ ye veda etti. “Biliyorum, bir gün dayanamayacak küçük kalbim; arkamı dönüp inandığım ve güvendiğim, her şeye veda edeceğim” diyen Nilgün Marmara, şiirlerinde yalnızlık, acı, intihar gibi temalara sıkça değinirdi. Türkiye’de yetişmiş en önemli gitar virtüözlerinden Yavuz Çetin 2001 yılında dünyaya kendi isteğiyle veda etti. Ardından iki albüm ve hafızalara kazınan gitar soloları, bir de hiç susmayan isyanı bıraktı; YAŞAMAK İSTEMEM ARTIK ARANIZDA… İntihar, kişinin istemli şekilde kendisinin ölümüne yol açma eylemi olarak tanımlanabilir. Dünya üzerinde her yıl 1 milyon kişinin intihar yoluyla hayatını kaybettiği hesap edilmektedir. Diğer taraftan her yıl 10-20 milyon arasında ölümle sonuçlanmayan intihar girişimi gerçekleşmektedir. İntihar çok yönlü bir eylem, bu nedenle tek bir nedene indirgemek mümkün değil. Öte yandan yapılan araştırmalara göre intihar ve ruhsal hastalıklar arasında ciddi bir ilişki mevcut. Örneğin yaşam boyu risk açısından değerlendirildiğinde, majör depresyon için intihar riski 20 kat artmış bulunmuş. Eski çağ toplumlarının mitlerinde ebedi hayat için ölüm denizini aşmaya çalışan Gılgamış’tan, Makedonyalı İskender’in “ab-ı hayat” için karanlıklar ülkesine gidişine kadar çeşitli şekillerde ortaya çıkan ölümsüzlük arayışı ve “yaşam arzusu” yerini nasıl kendi benliğini yıkmaya bırakır? Her türlü sosyokültürel düzeydeki, her türlü inanışa sahip insan intihar düşüncesi taşıyabilir. Bu düşünce genel inanışlardan çok kişinin özelinde yaşadığı umutsuzluk ve acı ile ilgilidir. Kişi o kadar umutsuzdur ki ölüm gibi tamamen yok oluş ona umut gibi gözükür. Kişinin acısı o kadar yoğundur ki ölüm gibi en yoğun acıların yaşandığı olay bile acıların çaresi ve bitişi gibi gelir. İntihar düşüncesi olan kişi kendisi talep etmekte sorunlar yaşasa da destek ve tedavi için umudunu kaybetse de psikolojik yardıma ihtiyacı vardır. İntihar düşüncesinin ortaya çıkması ve eyleme dökülmesi arasında geçen sürede kişiye yardımcı olmak ve intiharı önlemek çoğunlukla olanaklıdır. İntihar düşünceleri olan kişilerin intiharla ilgili verebilecekleri sinyaller vardır. Hayatın anlamsızlığını sıklıkla vurgularlar, artık hiçbir şeyin önemi olmadığını söyleyip düşünebilirler. Kimsenin yardım edemeyeceğine inanabilirler. Yaşanan sorunlarla ilgili yoğun bir suçluluk duyabilirler. Kronik hale gelen ekonomik sorunlar, ilişki sorunları ve çatışmalı ayrılıklar da bu sorunların bazılarıdır. Risk faktörlerinin varlığında kişiyle açık açık intiharı düşünüp düşünmediği konuşulmalıdır. İntiharı konuşmak kişiyi intihara sürüklemez, aksine bunun konuşulması bir rahatlama sağlar. Yaşadıkları karşısında ne kadar çaresiz hissettiğini ve o an için sorunların çözümsüz göründüğünü anladığınızı belirtin. Kişiye her şeyin iyi olacağı konusunda vaatlerde bulunmayın. Bütün bunların geçici olduğunu veya olayları yanlış değerlendirdiğini söylemeyin, tartışmaya girmeyin, yaşadığı zorlukların neler olduğunu sorun ve yargılamadan dinleyin. Söz ettiği sorunların önemsiz olduğunu ya da başkalarının daha önemli sorunları olduğunu söylemeyin. Kişinin yalnız kalmamasını sağlayın. Bir hastaneye, psikiyatriste veya psikoloğa başvurduğundan ve buradan aldığı önerileri yaptığından emin olun. İntiharı önleme sadece bireysel düzeyde kişilere müdahale etmekle olanaklı değildir. Unutmayın intihar eden kişiler kendiliğinden dünyaya ‘yaralı’ bir halde doğmazlar. Kişiyi içinde bulunduğu çevreyle ele almak ve toplumun refah düzeyini yükseltmek psikolojik sağlıklılık açısından son derece önemlidir. Sağlıklı günler dilerim… Uzm. Dr. Gözde Yontar Psikiyatrist&Psikoterapist