UEFA Konferans Ligi’ndeki ikinci maçına çıkan Samsunspor, evinde oynadığı Dinamo Kiev karşısında mükemmel bir futbol sergiledi.
İlk maçını Varşova deplasmanında oynayan Samsunspor, oradan da 1-0’lık skorla ayrılarak üç puan almıştı.

Avrupa’ya ilk defa katılan Samsunspor için açıkçası pek fazla beklentimiz yoktu.
“Yok Avrupa tecrübesi, yok şu, yok bu” mazeretlerini üst üste koyduğumuzda, Türk futbolunun da yapısına baktığımızda hep çekimser düşünmüştük.
Ama Samsunspor’un oynadığı futbol öyle değilmiş.
Futbol, sahada oynanırsa kazanılan bir oyundur.
Samsunspor sanki kırk yıllık Avrupa takımıymış.
Futbol anlamında bizleri oldukça memnun etti.
Samsunspor Avrupa takımı olmuş.

Konferans Ligi’nde Samsunspor iki maç oynadı.
Bu iki maçta 4 gol attı ve kalesinde gol görmedi.
İki maçta da 6 puan toplayarak zirve yarışını Fiorentina, AEK Larnaca, NK Celje, Lausanne ve Mainz ile sürdürüyor.
Altı takımın da 6 puanı var.
Burada averajın da çok önemi var.
Samsunspor, Dinamo Kiev’i 5-0 yenseydi fikstürde 1. sırada olacaktı.
O da olur diyelim.

Şimdi sırada kendi sahamızda Hamrun maçı var.
Bu maçtan da üç puanla ayrıldığında Samsunspor’un ilk 8 takım arasına girmeyi garantileyeceği düşüncesindeyim.

Teknik Patron Thomas Reis’i de pas geçemeyiz.
Kim ne derse desin, Reis bu takıma top oynatıyor.
Reis çok sakin ve ince düşünen birisi…
Hiç acele etmiyor.
Her maçı tek tek geçmeyi hedefleyen bir teknik adam.
Yarından konuşmak yok, hep bugün diyor.

Oyuncu grubu da Teknik Patron Reis’e güveniyor.
Kadroya alınmadığında “vardır bir nedeni” deyip küsmüyorlar.
Samsunspor takım olmuş diyebiliriz.
Futbol takımlarında bu işler ekip işidir.
Ekibin sağlam olursa korkma.

Samsunspor’un Sportif Direktörü Fuat Çapa’yı da es geçemeyiz.
Orkestra şefi gibi…
Başkan Yıldırım’dan tutun da malzemecisine kadar bir aile olmuş Samsunspor.
Baş mimar “Cesur Yürek” Yıldırım.
Verdiği kararlarla, aldığı önlemlerle Samsunspor’u bu noktaya getirmesini bildi.
Daha dün gibi, “Bu takımı Avrupa’da oynatacağım” demişti ve dediğini yaptı.

Eskiden Avrupa maçlarında hep ezilirdik, “aman çok gol yemeyelim” derdik.
Ama şimdi futbolla eze eze takımları yeniyoruz.

Bu kadar güzelliğin olduğu yerde “eleştiri olur mu” demeyin;
Başarılı bir Samsunspor maalesef boş tribünlere oynuyor.
Bu şehirde hiç mi futbolu seven yok?
Hani belediyeler!
Hani STK’lar!
Lafa gelince herkes Samsunlu, Samsunsporlu…
Bu şehre bu tablo yakışmıyor!