TÜİK’in eylül ayı enflasyon verisi ile milyonlarca emekliye yılbaşında verilecek zam oranı şekillenmeye başladı.
Eylül ayı enflasyonu yüzde 4.75 olarak açıklandı. Temmuzda yüzde 9.49, ağustosta yüzde 9.09 olarak gerçekleşen  enflasyon eylüldeki yüzde 4.75 oranla üç ayda kümülatif yüzde 25.11 oldu. 
12 aylık TÜFE oranı yüzde 61.23.
En düşük aylığa talim eden SSK ve Bağ-Kur emeklileri, şimdiden yüzde 25 zammı cebine koydu. Yeter mi? Elbette yetmez. Beklentiler 6 aylık enflasyonun yüzde 40-50 aralığında gerçekleşeceği yönünde. 
Temmuzda yüzde 6 oranında toplu sözleşme zammı alan memur ve memur emeklisi de üç ayda yüzde 19’a yakın enflasyon farkına hak kazandı. Ödenecek net fark tutarı 3 Ocak’ta belli olacak. 
 Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan 7. Dönem toplu sözleşme uyarınca  6.5 milyonu aşkın kitlenin maaşında ocakta ayrıca yüzde 15 oranında  artış olacak.
Tabii tüm bu hesaplamalar ekim, kasım ve aralıkta enflasyonun eksi çıkmaması üzerinden. Bu hayat pahalılığında eksi çıkması mucize olur.
Ara zam yapılmazsa hükümetin yerel seçimleri gözeterek emekliye yılbaşında yüzde 50 ve üzerinde artış vermesi yüksek olasılık. Lakin dindirilemeyen hayat pahalılığında çok anlamı olmuyor, iki ay içinde aşınıyor aylık artışları.  Önemli olan her yeri yakan aşırı fiyatların önlenmesi. 
Ekim, kasım ve aralık aylarına ilişkin TÜFE oranı ile yılbaşında aylıklara yansıtılacak zam oranı belli olacak.  3 Ocak’ta TÜİK tarafından duyurulacak enflasyon oranına şimdiden kilitlendi milyonlar. 
Kıt geliri ile bütçesini ayarlamaya çalışan, hesabını kitabını yapan, zor ayakta durmaya çalışan milyonlarca gariban, hükümetten ara zam talep ediyor. Ne ki umutlandıran açıklamalara karşın hala olumlu gelişme yok. Meclis de açıldı. Ne bekleniyor? Anlamak olası değil. 
Bu arada ENAG ve TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri arasında yeniden fark oluştu. Geçen ay ENAG’ı sollayan TÜİK, bu kez geride kaldı. ENAG’a göre eylül ayı enflasyonu yüzde 6.24, 12 aylık enflasyon ise yüzde 130.3 oldu. Arada göreceli fark var...