Gittikçe dinamikleşen iş ortamında, işletmelerin yeni yönetim mekanizmaları oluşturmaları doğaldır. İşletmeler, artan rekabet koşullarında varlıklarını sürdürebilmek ve sürekli değişen dünyaya uyum sağlayabilmek amacıyla, yeni satış modelleri üzerinde durmakta ve geliştirmektedir. Bunlardan birisi de Hibrit Satış Modeli. Bugünkü köşemde tam da bu konuyu ele alacağım. Hibrit yapıların ortak kabul görmüş karakteristik özelliği, birbiriyle iş yapan, hukuki anlamda bağımsız ve ortak mülkiyet altında olmayan işletmelerin, karşılıklı fiyat ayarlamalarıyla, teknoloji, sermaye, ürün ve hizmetlerin paylaşılması veya değiş tokuş edilmesi olarak ifade etmiştir. Yani buna en güzel örnek Franchise/Bayilik verilebilir. Hibrit satışta ilk unsur, tarafların koordinasyon ve işbirliği içinde kaynaklarını ortaklaşa kullanıp, yatırım yapmaları ve kazancı paylaşmalarıdır. İkinci unsur, taraflar arasındaki ilişkileri düzenleyen sözleşmelerdir. Sözleşme çerçevesinin, işbirliği türüne göre, yönetim mekanizmalarını destekleyici nitelikte ve sürekli yeni pazarlıklara açık olmayacak şekilde düzenlenmesi yararlıdır. Hibrit düzenlemeleri belirleyen üçüncü unsur ise rekabettir. Hiyerarşik yapıda da rekabetten söz edilebilir. Ancak gerek bölgesel distribütörler, gerekse franchise mağazalar olsun, yerel müşteriye duyarlı işbirliği faydalı bir girişim olacaktır. Bir başka önemli konu ise, yeni dünya düzeninde iletişim boyutu yüz yüze olmaktan çok görüntülü görüşme teknolojileri üzerinden gerçekleşemeye başladı. Bu kalıcı şekilde devam edecek. Bu durum bireyler kadar işletmeler için de büyük önem taşıyor... İşletmeler mutlaka çağın gerektirdiği şekilde teknolojiye ayak uydurarak rakiplerinin önüne geçmelidir. Birbirleriyle işbirliği yapmayan, kaynaklarını ortak kullanmayan ve en önemlisi teknolojiyi yeterince kullanmayan işletmelerin gelişen dünyada rekabet edebilmesi mümkün değildir... Kalın sağlıcakla...