Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in 
seçildiği ilk aylardı...
Su zammı konusunda
eleştiriliyordu...
O günlerde,
ben de suyun bir maliyeti
olduğunu
ve bunu asgariye indirmek için
öncelikle kayıp kaçakların
önlenmesi gerektiğini
yazmıştım...
Bu önlenmediği takdirde,
faturanın
vatandaşa çıkarılmasının
yanlış olduğunu
ifade etmiştim...
Sonra pandemi dönemi
başlayınca,
işler başkalaştı...
Sayaç okuma
personeli, abonelere
gidemedi
ve "kıyas" adı altında
vatandaştan kullanmadığı
suyun bedeli tahsil edildi...
O zaman bana da
fatura çok yüksek gelince,
SASKİ'nin iki
elemanı
kontrol etti. Sayaca baktılar, suyu kestiler.
Saatin yine döndüğünü
belirterek,
"Bir yerde kaçak var" deyip, gittiler...
Usta çağırdık. O da kontrol etti. "Hiçbir yerde kaçak yok"
deyip, gitti...
Hiçbir onarım olmadan ertesi
ay su faturası daha az geldi...
O zaman uyandım elbette...
SASKİ personeli, "kıyas var" diyememişti...
Su meselesi,
hep gündem oldu Samsun'da...
Büyükşehir Belediye Başkanı
Mustafa Demir, önceki gün SASKİ Genel Kurulu'nda;
su zammını
iptal eden
yargıya, "Bizim yetkimiz olan konuda karar
veriliyor"
diye çıkıştı...
Aslında, öfkesi sadece buna değildi...
Yargı kararlarıyla 
iptal edilen
projeler vardı, aklında...
Öyle ya ne yaptıysa,
yargıya takılmıştı...
Neyse mesele bu değil, su...
Önce, Demir'in
söylediklerine bir bakalım:
 "Biz elektrik noktasında üretip, suyun fiyatlarını aşağıya çekeceğiz. Bütün altyapıyı da yenileyeceğiz. Bitince de en uygun, temiz ve kaliteli suyu Samsun halkı içecek. Böylece fiyatları aşağıya çekmek de mümkün olacak"...
Altyapısızlık; bir anlamda, "kayıp-kaçak" demektir...
O zaman sormazlar mı 
insana, "4 yıldır neredesin?" diye...
Elektriği üretmek de maliyeti düşürür
elbette...
Sadece elektrik mi?..
Personel giderleri,
kurum harcamaları,
bakım - onarım 
masrafları,
bina ve araç kira bedelleri...
Başkan Mustafa Demir,
ona buna öfkelenip
gerginlik yaratacağına;
suyun maliyetini artıran
nedenleri 
kamuoyuna
tek tek anlatarak,
alınacak önlemleri de samimi biçimde
sıralasa,
daha iyi 
olmaz mıydı?..
Böylelikle hem  toplum "ikna" olur
hem de kendi sağlığını
korurdu!..
Unutmayalım ki;
öfkeyle kalkanlar
daima zararla yerine oturur!..