Samsun; esnafı, sanayicisi, sporcusu,
öğretmeni, öğrencisi,
bilim insanı,
mimarı, mühendisi,
hakimi, savcısı, avukatı,
askeri, polisi, bürokratı,
siyasetçisi,
işçisi, memuru
ve kentlisi-köylüsüyle
velhasılı zengini ve fakiriyle
göz yaşartan
bu tabloyu
ortaya koyuyor...
Millet,
sanki
Milli Mücadele'nin
başlangıcındaki
ruh halini
yaşıyor...
"Cesur yürek"
bu milletin;
böylesine yüksek
vatanseverlik
duygusuyla
söz konusu sıkıntıları da o günlerdeki gibi
geride bırakacağına
7'den 70'e
herkes inanıyor...
85 milyon,
o yüzden
tek yürek tek yumruk
olmadı mı?..
Memleketin her yerinde
aynı tablo var!..
Ben;
insanların
deprem bölgesine
temel ihtiyaç malzemelerini
yetiştirebilmek için
nasıl canla başla
çalıştığını
bürodaki odamdan
canlı olarak 
saniye saniye
izliyorum...
Samsunlular,
Cumhuriyet
Meydanı'na
akın ediyor adeta...
Bir TIR doluyor,
diğeri sıraya 
giriyor...
Vatandaşlar böyle de
şirketler farklı mı sanki?..
Hem nakdi hem de
ayni yardımlarını
sürdürüyorlar...
Yerim olsa da
yüzlercesini
bu köşede yazabilsem...
Ancak, arkadaşlarım
bu haberleri toplayarak,
güzel kalpli yönetecileri olan
şirketlerin
paylaşımlarını
hem sosyal medyaya hem ekranlara
hem de sayfalara aktarıyor...
Depremzedeleri Samsun'da
otellerinde konuk edenler
de var...
Evlerinde ağırlayanlar da...
Medya tamam da
onları esas
tarih yazacak!..
Bizzat tanık olduğum
yürek sızlatan
öykülere ne diyeceğim?..
Hele yardım kabul merkezinde,
eşine telefonda, "Elektrikli şömineyi niye pakete koymadın?"
diyerek öfkeyle çıkışan
adamı,
üzerindeki paltoyu çıkarıp
yardım kolisinin
içine bırakan
genci...
Ya da bankamatik önünde,
soğuktan titreyen
ellerinde
tuttuğu
parayı,
bir gence
uzatıp,
"Bunu yardım olarak yatırabilir misin?"
ricasında
bulunan yaşlı teyzeyi...
Ya da "kefen parası"
deprem bölgesine gönderen dedeyi...
Ve daha niceleri...
Ünlü şair
Nazım Hikmet,
büyük ressam
Abidin Dino'ya
"Mutluluğun resmi" şiirinde
"Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?"
diye sormuştu...
Şimdi ben de
milletin ortaya koyduğu
bu yücelik
karşısında
dünyanın en ünlü
ressamlarına 
şöyle sesleniyorum:
"Siz; bu yüce milletin fazileti,
cesareti, feraseti, feragati
ve fedakarlığının
resmini
yapabilir misiniz? İşin kolayına kaçmadan ama"
...