A'dan Z'ye
her şeyin yüksek oranda zamlandığı bir ortamda,
yetersiz olan
emekli maaşlarına
yapılan
artışı,
"hakkaniyet" ölçüsü içinde
değerlendirmek
mümkün mü?..
SGK primleri
tavandan ödenmiş birinin, yeni artışla 
birlikte
asgari ücretin
yüzde 15 altında
emekli maaşı
alacak olması,
kabul edilebilir mi?..
"Cumhur İttifakı" içindeki
MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli ile
BBP Genel Başkanı
Mustafa Destici bile
yüzde 25'lik zammın
yetersizliğinden yakındı...
Buna rağmen
karar Cumhur İttifakı'nın
oylarıyla 
TBMM'den geçti...
Bahçeli'nin uyarısından sonra 
umutlanmıştım...
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
"seyyanen" 8 bin olmasa bile
5 bin lira
kararını açıklayabilir,
diye...
Emekliler hayal kırıklığı
yaşarken,
eline bu artışlı
maaş geçmeden
gece yarısı zamlarıyla da
adeta 
güçlü bir yumruk yiyen
boksör gibi
"abandone" oldu...
Emeklinin işi bundan sonra daha da zor!..
Eğer, oturacağı bir evi
ve ek geliri yoksa,
asgari ücretin
altında kalan
maaşla geçinmesi
mümkün değil!..
Hele de büyük kentlerde...
Ülkenin içindeki ekonomik sıkıntıların
elbette farkındayım...
Bu sorunların
bir biçimde aşılması gerekir;
bunu da biliyorum...
Ancak, faturayı
genellikle dar gelirli insanların sırtına yüklemenin de
"doğru" olmadığını söylüyorum...
Ne diyelim?..
İki-üç
aya kadar,
yerel seçim öncesinde
bir düzenleme olacağını
umut ediyorum... 
O zamana kadar da
emekliler başta olmak üzere
bütün
dar gelirlilerin, "Allah yar ve yardımcısı olsun"
diyorum...