"Ölelim mi illaki"
başlıklı yazımda,
Atakum Belediyesi'nin
"Her yapıya deprem karnesi"
çalışmasının
olumlu bir gelişme olduğunu
hatırlatarak,
"Keşke diğer belediyeler de başlasa"
diye çağrıda bulunmuş,
özellikle de İlkadım'ı
işaret etmiştim...
İlkadım Belediye Başkanı
Necattin
Demirtaş,
ertesi gün
yapı denetimlerine
başlanacağını
vurgulayarak,
durumun vahametini
hatırlattı...
İlkadım'daki
yapıların
3'te 2'sini
yıkmak zorunda kalabileceklerini
belirtti...
Söylemesi kolay da
yıkmak zor
elbette...
Geçmişte yaşananlar var!..
Dönemin İlkadım Belediye Başkanı
Necmi Akkoyunlu'dan
yasaya göre
heyelan bölgesindeki
kaçak yapıların
yıkılması istendiğinde;
çok enterasan
bir fikir ortaya koydu...
Yıkımı gerçekleştirmediği için
yargılanan
Akkoyunlu,
"Tamam yıkalım" dedi ve
Samsun Valiliği'nden
çok sayıda iş makinesi
binlerce çadır
ve eleman istedi...
Akkoyunlu'nun bu talebi karşılanacak gibi değildi,
yargılanmaktan kurtardı ama
aynı şeyi bu kez
Erdoğan Tok yaşadı...
O da 30-40 yıl önce yapılmış
binaları yıkmadığı
için
yargılanmıştı...
Yani, İlkadım
bu haliyle
kolay bir yer değil!.. 
İlkadım'ın
sorunlu mahallelerinde
mevcut yapıları
yıkıp, "kentsel dönüşüm" yapmak da
sorunu çözmüyor...
Çünkü, İlkadım'ın hemen hemen her mahallesinde
1999 yılı öncesinde yapılmış
binlerce bina var!..
Kaçak yapılar da cabası...
Onlar nasıl yıkılacak ve bu insanlar
nerede barındırılacak?..
Şöyle bir öneride bulunmak istiyorum...
Gerçi Büyükşehir Belediyesi'nin
işin maddiyatı açısından
yanaşacağını sanmıyorum ama
yine de tarihe not düşmek istiyorum...
Büyükşehir Belediyesi,
ilçe belediyelerinin
imkan ve kabiliyetleriyle
bir birim oluşturur,
gerekli görürse
özel sektörden de
destek alıp,
yapı denetimlerini üstlense
olmaz mı?..
Ayrıca, sorunlu yapılarda
bedeli mukabilinde
"Karbon fiber" güçlendirmeler
yapamaz mı?..
Çünkü, 
İlkadım'da binlerce binayı yıkıp,
yeniden inşa
etmek
bugünün ekonomik
ve sosyal şartlarıyla
mümkün değildir!..
Dünyanın en sağlam malzemeleri
arasında yer alan
ve çelikten 14-15 kat daha
mukavemetli olan
fiber karbon,
orta ve hafif hasarlı kolon ve kirişlerin onarımında
rahatlıkla kullanılabiliyor...
Hemen hemen her gün
TV'lere çıkan uzmanların,
"deprem" beklentileri
konusunda yaptıkları
açıklamaların insanların
ruhsal dengelerini bozduğu
bir dönemde,
bu çağrıyı yapıyorum...
Gecikirsek,
bu işin vebali
ağır olacaktır!..
O yüzden "Lütfen, lütfen, lütfen" diye sesleniyorum...