Enflasyon, yanlış ekonomi politikalarının
sonucudur elbette...
İtiraz yok da
enflasyonun iki katı kadar
artış yapmak
ne demek?..
Toptancıdan 2-4 lira arasında alınan
300-500 mililitrelik suyu,
20-25 
liraya satmak
niye?..
Bundan 3 ay kadar
önce
kilosu 
20-30 lira
olan limonun
fiyatı nasıl 
100 liraya
fırlayıp,
birkaç gün sonra
75-80 lira aralığına
düştü?..
Ayşekadın taze fasulye de
130 liraydı...
Birkaç gün içinde fiyatı
75 liraya indi...
Balkız fasulyenin de 3 gün sonra
kilosu 30 liraydı...
Cumartesi günü
eski Sümerbank'ın
karşısından
her biri 400 gramlık poşetlerde
olan 5 paket bamya aldım...
Kendim için değil,
yeğenime göndereceğim...
Samsun'un bamyası,
Ordu'da yetişenden çok daha lezzetliymiş!..
Paketini 130 liradan aşağıya vermediler...
"Birkaç gün önce 90 liraydı" dediğimde;
kadının yanıtı, "Ne yapalım, işine geliyorsa al"
oldu...
Gazeteye dönerken,
bir esnaf arkadaş
bamyayı kaça aldığımı sordu.
"130 lira" deyince,
ucuz aldığımı pazarda
150 liraya satıldığını söyledi...
Bamyanın
yetişmesi ya da toplanmasının
zahmeti ne ya!..
Sebze ve meyve fiyatlarında
hava koşullarının etkisi var...
Ancak, "Hal yasası" çıkmadıktan sonra
böylesine spekülatif
işlemlerin yaşanması
çok doğaldır...
"Serbest piyasa",
herkesin kafasına göre
fiyat artırması demek değildir!..
Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler; girdi maliyetlerindeki artış gibi haklı bir sebebe dayanmadan fahiş fiyat artışı yapamadığı gibi,
serbest ticareti ve piyasa dengesini bozan veya tüketicilerin mallara ulaşmasını engelleyen faaliyetlerde bulunamazlar!..
Yasa böyleyken,
aksi yapılmıyor mu?..
Hem de dünya kadar!..
Ticaret Bakanlığı'nın denetimleri
var...
"Para cezası" kesiliyor, elbette...
Ne var ki, fırsatçılar
para cezasını verip, kurtuluyor...
Çocukluk yıllarımızdaki
gibi hapis cezası olsa,
fırsatçılar buna cesaret edebilir miydi?..
Enflasyonla mücadelede;
"Ahlaksızlığı" 
toplumun değer yargılarıyla
çözmek imkansız hale geliyorsa,
en ağır cezaları uygulayıp,
bu şahısları ibret-i alem için teşhir etmek,
tek çare olarak karşımıza çıkmaktadır!..
Ziya Paşa ne demişti:
“Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.” 
Yani, nasihat ile yola gelmeyenin azarlanması gerektiğini, azar ve nasihat ile yola gelmeyenin ise hakkının dayak olduğunu anlatmıştı...
"Dayak" hukuk dışı
bir davranış olacağına göre,
buradaki köteğin karşılığı
"Hapis" cezasıdır!..