Eskilerin,
"kerameti kendinden menkul"
diye tabir ettiği
birtakım insanlar,
"Midenin beyinden daha akıllı olduğu"
iddiasıyla,
her türlü doyumsuzluğun
doruk noktalarında
toplumdan ayrışık
olarak
yaşıyor...
Alan var, alamayan var...
Yiyen var, yiyemeyen var...
Bütün bunlar
böylelerinin
umurunda değil...
En güzel giysilerini,
kuş sütü kuru üzüm eksik 
sofralarını,
bindikleri
lüks otomobillerini
ve sarayı andıran
evlerini
sosyal medyada
paylaşarak,
toplumsal yozlaşmaya
çanak tutan
bu insanların
"fütursuzluğu"
karşısında
vatandaş şu soruyu soruyor:
"Bu zenginliğin
kaynağı ne?"
...
Gerçi, son dönemlerde
devlet, bu yüzsüzlüklerin
içinde olan
ve adına "sosyal medya fenomeni"
denilen
kişilerin
üzerine gitmeye çalışıyor ama
maalesef bu paylaşımlar da
binlerce "beğeni" alıyor...
Hem yakınıp
hem de
böyle insanları
"beğeni" yaparak,
azgınlaştırmak 
nasıl bir çelişki?..
Nereden nereye geldik?..
Eskiden "süfli işler" ile
uğraşanlara
toplum tepki gösterir,
bu kişiler de
insan içine
çıkamazdı...
Şimdi öyle mi?..
Ne vatandaşın
yoğun bir tepkisi var
ne de bu asalakların
utanması...
Eskiden bu ülkenin zenginleri,
el emeği ve göz nuru ile para
kazananlar,
her olumsuzluğa rağmen
dürüstlüklerinden
ödün vermeyenler
toplumda saygı ve sevgi görürdü...
Dayanışma ve paylaşma
duygusuyla
toplum dimdik ayaktaydı...
"Komşusu açken tok yatmak"
olmazdı...
İftar vakti kapıyı çalan
"Tanrı misafiri"ne
sofralar açılır,
fakir-fukaraya
sağ elle verileni
sol el görmezdi...
Ekonomik sıkıntılar
var elbette...
Emekliler başta olmak üzere
dar gelirli
insanlar
"geçim" derdinde...
Ay sonunu getirmek
bir mucize...
Bir gün bu sıkıntılar da bitecek ama
toplumun sürüklendiği
"ahlak erozyonu" ile ortaya çıkacak
tahribatın açtığı 
derin yaraların
izleri, kolay silinmeyecek...
Ve bir nesil, milli ve manevi değerlerinden
kopmuş olarak,
karşımıza çıkacak...
Böyle korkunç bir tablo ile karşılaşmamak
için
herkesin üzerine
düşen görev var...
Toplumun ortak ahlaki yapısına
uygun
çalışkanlık, duygusal akıl, şeref, adalet, yardımseverlik ve merhamet gibi 
değerleri
taşıyan
"erdem"
öne çıkarılmazsa,
"süfli işler" ile
haksız kazanç elde
edenler;
bu çöküşün
katalizörü olacak...
Gelecekte
böyle
bir kirlilik
içinde
yaşamak,
herkesi rahatsız edecek...
Parayı kaybedip yeniden
kazanmak mümkün ama
ya "ahlak" kaybolursa...
Böyle bir durumdan
"Allah hepimizi korusun"
diyorsak,
gereken çabalar
gösterilmelidir!..
Gidişat iyi değil!..