Dün "Evlatlarımızı koruyalım" başlıklı yazımda; çeteler ve terör örgütlerinin silahlı saldırı, gasp, uyuşturucu satıcılığı, hırsızlık ve kanlı eylemlerinde küçük yaşta çocukları kullanma nedenlerini sıralarken, TCK ve Çocuk Koruma Kanunu'ndaki maddelerin yanı sıra aile yapısına dikkat çekmiştim...

Bu yazının yayımlandığı gün, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 11. Yargı Paketi'nde suça sürüklenen çocuklarla ilgili bir düzenleme yapılması talimatı verdiğini öğrendim...

Hatta, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da böyle bir gelişmenin varlığını "TBMM, ekim ayında açıldığında, 11. Yargı Paketi'nde özellikle suça sürüklenen çocuklar sorununu çözecek ve caydırıcılığı artıracak, çocuklarımızı koruyacak, yargı süreçlerinde onların örselenmemesini sağlayacak ve hakkaniyetli bir durumu ortaya çıkaracak bir düzenlemeyi inşallah Meclisimiz takdirlerine sunacağız" sözleriyle doğrulamıştı...

Bakan Tunç, o açıklamasında da "Yeni dönemde çocuk adalet merkezleri yaygınlaştırılacak. Çocukların yetişkinlerin yargılandığı mahkemelerden, adliyelerden farklı ortamlarda bulunması gerekiyor. Bu, suça sürüklenen çocuk bakımından önemli; hem de suç mağduru çocuk bakımından önemli" görüşlerine yer vermişti...

Bilindiği gibi hem TCK hem de Çocuk Koruma Kanunu'na göre, 12 yaş altı çocuklara ceza verilmiyor; 12-15 yaş arası çocukların cezalarında ise yarı oranında indirim yapılıyordu...

Bu arada, 15-18 yaş arası çocukların cezalarında da 3'te 1 kadar indirim vardı...

Bu arada, çocukların cezai ehliyetini sadece çeteler ve terör örgütleri kullanmıyor aslında...

Çocuklar özellikle kan davalarında, aile büyüklerinin baskısıyla onların suçunu da üstlenerek, söz konusu indirimlerden yararlanıyor...

Yargı Paketi'nde neler var, tam bilmiyorum ama çocukları azmettirenlerin ceza oranında da artış yapılması gerekiyor...

Cezaların caydırıcılığı önemli ama ailelere ve de devlete de daha büyük görevler düşüyor...

Çeteler ve terör örgütlerinin hedefinde daha çok kimsesiz ve dağılmış ailelerin çocukları var ama güçlü aile yapısındaki yavrular da uyuşturucu bağımlısı yapılarak, şantaj ve tehditle suça sürüklenebiliyor...

O yüzden önce aileler çocuklarını takip edecek, sonra da devlet önlemleri artırıp, bu çakal takımına fırsat vermeyecek!..

Bu nedenle, çocuk yetiştirme yurtlarında barınanlar ile parçalanmış ailelerin çocukları bu anlamda önem taşıyor...

Suça sürüklenen çocukların karıştığı olaylar, hepimizin içini sızlatıyor...

Yazık, günah değil mi bu çocuklara?..

Çocukların cezai ehliyeti ile ilgili yeni düzenlemelerin TBMM'den oy birliğiyle çıkmasını bekliyorum...

Çünkü, TBMM'deki bu tablo, milletin kararlılığını da ortaya koyacak!..

Devlet-millet el ele bu işin altından hep birlikte çıkacak, inşallah!..