Çalışanın cebine üç kuruş girecek ya!..
Onu da almak için
fırsat kollayanlar,
zamları yapıştırdı, birdenbire...
Oysa iki üç gün önce
Rekabet Kurumu,
çok sayıda firmaya
878 milyon lira idari para cezası
uygulamıştı...
Geçen yıl
da benzer şikayetler artınca,
5 zincir market ve bir tedarikçi 
firmaya,
yaklaşık 2.7 milyar TL idari para cezası 
verilmişti...
Kaç kere yazdım,
geçmişten de hatırlatmalar yaptım...
12 Eylül öncesinde,
TÜSİAD'ın
Ecevit Hükümeti'ni
yıkmak için uyguladığı ambargo
nedeniyle
ülkede;
şeker, sıvı ve margarin yağı,
deterjan, tüpgaz ve akaryakıt
başta olmak üzere
birçok ürünün
tedariğinde sıkıntı vardı...
Böylesine çok sayıda zincir marketin
olmadığı dönemlerdi...
Bazı büyük mahalle bakkalları,
stok yapıp,
karaborsa
ürün satıyordu...
Yakalananlar da
mahkemece hapis cezasına çarptırılıyordu...
O yıllarda, karaborsacılar
toplum
gözünde itibarsız
kişilerdi...
Şimdi bu durum, hiç kimsenin
umurunda değil!..
Utanma yok, sıkılma yok!..
Para cezasını veren kurtuluyor...
Pandemi sürecinde
başlayan
hayat pahalılığı
artarak sürerken,
ağır para cezalarına
rağmen
zincir marketler
ve büyük tedarikçiler
yine bildiğini okuyor!..
Hatta, Cumhurbaşkanı Erdoğan da
"Çünkü para cezası demek ki bunları ıslah etmiyor. Para cezasının dışında atılacak adımları da ilk Kabine toplantımızda inşallah masaya yatırırız ve oradan da bunların üzerine ayrıca gideriz. Değişik öneriler var. Bütün mesele yaptırımın çok daha ağır olması. Bu bunlara ürkütücü gelebilir. Bunu halletmek lazım" demişti...
Bitmedi daha...
Yaşananları,
"fırsatçı terörü"
olarak nitelendirmişti...
Aradan geçen zamanda
ne değişti?..
Asgari ücret zammı daha çalışanın
cebine girmeden,
bu zamlar da nereden çıktı?..
Hem de enflasyonun
düşeceği açıklandığı halde...
Geçmişte; fahişeliğin, hırsızlığın ve kiralık katilliğin
bile bir raconu vardı...
Fahişe, mahallesindeki erkekle birlikte olmaz,
hırsız komşusunu soymaz ve
kiralık katil de
yanında çoluk çocuğu olan adamı vurmazdı...
Nereden nereye geldik!..
Büyük kazançlar elde etmek için
her türlü utanmazlığı
adeta "mübah" sayan
bir ortamın
ortaya çıkması;
her şeye rağmen dini ve milli değerleriyle
ayakta durmaya çalışan
toplumun
üzerine
atılmış
"ahlaksızlık"
bombasıdır!..
Allah, bu milletin
sonunu "hayır" eylesin!..