Ahilik, ticaret ve meslek
ahlakını
temel alan,
kardeşlik ve dayanışma
kültürünü yaşatan
asırlık bir gelenektir...
Birtakım
sözde esnafa
bakıp da
herkesi aç gözlü ve fırsatçı
sanmak,
mesleğini
ahlaki ölçülerden
sapmadan
yapanlara
haksızlıktır...
Samsun'da
"Ahilik" geleneğine 
uygun
davranan
çok sayıda esnaf var...
Yıllarca
böyle insanlardan
alışveriş yaparım...
Ekmek aldığım fırın,
sebze aldığım manav,
et aldığım kasap,
elbiselerimi onaran
terzi ve
ayakkabılarımı tamir ettirdiğim
kunduracı,
bu geleneğin
neredeyse son temsilcileridir...
Çünkü, onlar
ne beni ne de
başka birini
aldatmıştı...
Bu konuya girmemin
nedeni var elbette...
Geçende sosyal medyada,
Kahramanmaraşlı babadan gelen
balcılık mesleğini
sürdüren Nusret Sapsız'ın
ağlayarak anlattığı
bir videoyu izlediğimde,
"Ahilik kültürü de adamlık da
budur"
dedim...
Adamcağız, videoda 30 yıl önce yaşadığı
ve halen unutamadığı olayı anlatırken,
o anı yaşıyordu adeta...
Balcı Nusret Sapsız,
herkes tarafından sevilen bir esnaftı...
Günün birinde
denetim için
dükkanından alınan
bal, "Sahte" olduğu iddiasıyla
mahkemeye verilmişti...
Kahramanmaraş'taki ilk tahlilden sonra
bal numunesi
Ankara'ya
gönderildi...
Sonuç hemen alınamıyor
tabii ki...
Balcı Nusret Amca'nın
içi içine sığmıyor,
geceleri uyku hapı kullanmasına
rağmen
uyuyamıyordu...
Bal hassas bir üründü...
Ya yanlış bir tahlil gelirse;
ailesi, müşterisi ve 
esnaf arkadaşlarının
yüzüne nasıl bakacaktı?..
"Ömrümün yarısı gitti"
diye ağlayarak olayı anlatmaya devam eden
Nusret Sapsız,
Ankara'dan gelen
tahlille sevince boğulmuştu ama
ya hakim başka bir karar verirse?..
Mahkemede ayakları titriyordu...
Hakim, bir süre sonra "Beraat" demişti...
72 yaşındaki balcı Nusret Sapsız'ın, ağlayarak
anlattığı
olayı dinlerken;
onurlu insan olmanın
yüklediği
ağırlığı
bir kere daha yaşadım...
Ve ülkemde böyle insanların
varlığıyla, gurur duydum...
Öyle ya bu ülkede, tonlarca sahte bal,
zincir bir markette
satıldığı halde,
o firma; müşterilerinden
"Özür" bile dilememişti...
Sütünden yoğurduna,
likit yağdan
tereyağına,
sucuğundan salamına kadar
sahte ürünleri
halka satanlar
denetimlerde yakalanmaları halinde
ne ayakları titriyor
ne de
ailelerinden utanıyordu...
Para cezası verip,
kurtuluyorlardı...
O yüzden
ahilik kültürünü
yaşatmak,
sadece esnafla değil;
toplumun her kesiminde
ahlaki değerleri
yüceltmekle
olacak, diye düşünüyorum...
Haksız mıyım?..