Muhtarlık, yalnızca evrak işi yapan bir makam değildir. Muhtarlık; mahallenin gözü, kulağı ve vicdanıdır. İnsanın kapısını çalmadan derdini bilen, adı anılmadan el uzatan bir duruştur. Toplumun ruhuna dokunan; onuru kırmadan yapılan maddi ve manevi desteklerde, muhtarlıkların varlığı hayati bir öneme sahiptir. Çünkü her mahallenin derdi farklıdır. Birinin derdi ısınmaktır, Birinin derdi aş, bir başkasınınki yalnızlıktır. Bunu en iyi bilen, o mahallede nefes alanlarla birlikte yaşayan muhtardır.

Muhtar; “ben yaparım” demeden, “sen ne yaparsın” diye meydan okumadan, hizmeti gösterişe dönüştürmeden yapan kişidir. Hizmet, besteleriyle değil; sessiz icraatla hatırlanandır. Seçim zamanı verilen sözler, görevi aldıktan sonra sınanır.
Bu sınavı kim geçiyor, kim geçemiyor; bunu sorgulayacak olanlar makamlar değil, mahallede yaşayan insanlardır. Çünkü gerçek notu sandık değil, sokak verir.

Mahallesine irilik katan, insana hayat veren, derdi kendi derdi bilen muhtarlarımız var. Onlar, görev tanımının ötesine geçen; vicdanıyla yol alan insanlardır.

İşte bu duruşu yaşatan tüm muhtarlarımıza, canı gönülden teşekkür ediyorum.
Toplumun nefesi biziz.
O nefes, mahallede başlar.

Kazım İLHAN
Sosyolog ve Aile Danışmanı