Merhaba kıymetli okuyucularım; her alanda olduğu gibi çocuk eğitiminde rol oynayan aile okul ve çevre üçgeninde de her şeyin başı aile, çünkü anne ve baba, çocuğun ilk öğretmenleridir.
Bugün ise anne babanın ve aile büyüklerinin eğitime bakış açısı, eğitime önem verip vermemesi, çocuğa da benzer yönde etkilerinin neler olduğu konusunu sizlerle paylaşacağım.
Aile bireyleri için okul sadece zorunlu olduğu için gönderilen bir “yer” ise çocuk da okula gelirken bu düşünceyle gelecektir.
Bilirsiniz ki, zorunlu olarak yaptığımız işlerle, isteyerek yaptığımız işlerin sonuçları birbirinden farklı olur. Şayet çocukta “okula zorunlu olduğu için geldiği” düşüncesi oluşursa, var olan potansiyeli olsa bile ortaya çıkarmaya gayret etmez.
Her anne baba çocuğu için, “derslerde çok başarılı bir çocuk” ifadesini kullanmak ister. Ama başarının sadece derslerle sınırlı olmadığını unutmamak gerekir. 
Çocuğunuzun var olan zihinsel kapasitesini değiştiremezsiniz. Ama farklı alanlardaki yeteneklerini, ilgilerini keşfetmesine ve bunları en verimli şekilde kullanmasına yardımcı olabilirsiniz. Bu da ancak, çocuğunuzu tanımakla mümkün olur.
Çocuğunuzu tanıyabilmek için ise, öncelikle ona zaman ayırmanız gerekir. Çocuğu tanımanın en iyi yolu ise onunla sohbet etmektir.
Çok yoğun anne babalar olabilirsiniz, önemli olan çocuğa ayrılan zamanın uzunluğu değil, o zaman dilimini ne kadar verimli geçirdiğinizdir. Başarısı düşük olan çocuklarının çoğu özellikle “babalarının” kendilerine zaman ayıramadıklarını söylemektedir.
Okuldan eve geldikten sonraki zaman dilimi, çocuk için anne babasının kendisini dinlemesine ihtiyaç duyduğu bir süredir. 
Komik olaylar, tartışmalar, başarıları, yapamadıkları gibi yaşantıları dinlemeye zaman ayırmak, hem çocuğunuzla ilgilendiğiniz duygusunu verir hem de okulda neler olup bittiğini anlamanızı sağlar.
Çocuğunuzdan beklentilerinizi de yine çocuğunuzun kapasitesine uygun bir şekilde belirlemek önemlidir. 
Çocuktan var olanın üstünde bir performans beklemeniz ve bu konuda baskı yapmanız, çocuğunuzu dersten soğutmaktan veya stres yaşamasından başka bir işe yaramaz.
Sonuç olarak; kısacası çocuğunuzun sınırlarını zorlamayın. Anne babanın çocuklarından beklediklerini kendileri sergileyerek model olmaları gerekir. Örneğin; zamanı planlama, kitap, sorumluluklarını yerine getirme, izlenilen bilgisayar ve televizyon programları, yatış ve kalkış saatleri beslenme düzeni gibi...   
Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. ( Kazım İLHAN )
İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.( Mevlana)
Bu sözün ne kadar önemli olduğunu konular işlendikçe fark edeceğimizden eminim.
Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir. ( Kazım İLHAN )
Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim... 
Hoşça kalın...
KAZIM İLHAN
SOSYOLOG VE AİLE DANIŞMANI