Beklentilerin altında gerçekleşse de eylül ayına ilişkin yüzde 1.25 oranındaki enflasyon, memur ve memur emeklisine şimdiden ek zammın yolunu açtı. TÜİK’in dün açıkladığı verilere göre yıllık enflasyon yüzde 19.58’e yükselirken, milyonlarca sabit gelirli memur ve emekliyi yakından ilgilendiren son üç aylık enflasyon kümülatif yüzde 4.23 oldu. Temmuzda yüzde 1.80, ağustosta yüzde 1.12 ve eylülde yüzde 1.25 (kümülatif yüzde 4.23) gerçekleşen enflasyon üzerine maaşlarında 1 Temmuzda yüzde 3 oranında artış olan 6 milyonu aşkın memur, sözleşmeli personel ve memur emeklisi şimdiden yüzde 1.23’lük enflasyon farkını, yani ek zammı garantiledi. Yılbaşına dek, ekim, kasım ve aralık aylarında enflasyonun yükseleceği öngörüldüğünde milyonlarca dar gelirlinin yüzde 5-6 arası ek zam alması kuvvetle muhtemel. Tabii çarşı pazarın bir türlü dindirilemeyen ateş pahası fiyatlarına karşın TÜİK yılın son üç ayında eksi enflasyon açıklamazsa. Doğalgaz, elektrik ve kömürdeki fiyat artışları önümüzdeki kara kışın dar gelirli adına çok zor geçeceğini ortaya koyuyor. Güdük maaş artışlarıyla satın alma gücü giderek eriyen emekçi ve emekli gelecek şişkin faturaların hesabını yapmaya başladı bile. Ağustosta hükümet ile Memur-Sen arasında bağıtlanan, diğer memur sendikaları tarafından yoğun eleştirilen ve tabanı hoşnut etmeyen toplu sözleşme uyarınca memur, sözleşmeli personel ve memur emeklisinin maaşına 1 Ocak 2022’de yüzde 5 zam yapılacak. Yanı sıra 6 aylık geçmişe yönelik enflasyon farkı ödenecek. Maaşlara 1 Temmuz 2022’de de yüzde 7 artış yansıtılacak. İşçi, esnaf ve çiftçi emeklileriyle dul ve yetimlerinin aylıklarına yılbaşında yapılacak zam, 3 Ocak ‘ta açıklanacak aralık enflasyonu ile saptanacak. Dün açıklanan enflasyon rakamı cebi ve mutfağı yanan halkı yine şoke etti. Gıda, ısınma ve diğer temel ürünlerdeki fiyat artışları yüze 40 ile 50 arasında değişiyor. Yurttaş çekinerek gittiği market ve pazarlarda cebinin boşaldığını, fiyatların hafta geçmeden katlandığını yaşayarak görüyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, TÜİK’in yıllık enflasyonu yüzde 19.58 olarak duyurması inandırıcı gelmiyor vatandaşa. Merkez Bankası’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ısrarlı talebi üzerine faizi yüzde 19’dan yüzde 18’e düşürmesiyle Türk lirası üzerinden bankalarda bulunan mevduatlar resmi enflasyonun altında kalarak erimeye başladı. Sonuçta yüksek enflasyonun, hayat pahalılığının ceremesini her daim memur, işçi, esnaf, çiftçi, emekli, dul ve yetim ödüyor. Çünkü, maaş ve aylıklarına yapılan ucube zamlar yüksek fiyatlara yetmiyor.