Dünya hâkimiyeti için bütün vasıtaları mübah gören siyonizm, bu emellerine matuf hangi yöntem tatbik edilecekse etmiş; facialara sebep olmuş birçok hadisenin baş mes’ulüdür. Tarihe ve günümüzdeki hadiselere yakından bakıldığında, hep “sapkınlığı” görülür. Dünya üzerinde devlet kuramamış; ancak, bütün devletleri emrine amade kılmış bir ideoloji o varsa; o da siyonizmdir. O halde nedir siyonizm? Siyonizme bu gücü veren gizem nedir? Meşhur Siyon Protokolleri nedir? Bu protokoller sonradan mı ihdas edilmiştir? Yoksa Muharref Tevrat’ın bir toplantıda günyüzüne çıkmış hali midir? Siyonizm; en geniş anlamı ile, arz-mevûd yani Filistin dışındaki bütün Yahudileri yine orada toplamak ve sonra da Süleyman Mabedini Siyon Dağı üzerinde inşa etmek idealidir (Kutluay, 2000: 19).
Siyonizm, din ve devleti kat’iyetle birbiriden ayırmaz. Buna göre dini hürriyet kazandıktan sonra mutlaka siyasi hürriyet hayata geçmelidir. Dolayısıyla siyonist devlet, laik bir devlet değil; 'Yahudi Şeriatı’na göre yönetilecek bir devlet olacaktır. Bugünkü İsrail, şeriat devleti gibi...
Siyonistlerin bu ideallerini muharref Tevrat şu şekilde çizmektedir: “O zaman Rab, bütün milletleri önünden kovacak ve sizden büyük kuvvetli milletlerin mülkünü alacaksınız. Ayak tabanınızın bastığı her yer, sizin olacaktır. Sınırınız çölden Lüban’dan ırmaktan, Fırat ırmağından garp denizine kadar olacaktır. Önünüzde kimse duramayacak, Allah’ınız Rab size söylediği gibi dehşetinizi ve korkunuzu ayak basacağınız bütün diyar üzerine koyacaktır.”(Tevrat, Tesniye bölümü,12/25)
Bunun için dini hürriyetin neticelenmesiyle siyasi hürriyetin meydana gelmesi için politik siyonizmi hayata geçirmek icab ediyordu. Bunu da ilk defa dillendiren ve hayata geçirmek için ölünceye kadar bu uğurda mücadele eden siyozmin babası olan Theodor Herzl’dir. Siyonizmin canlanmasında asıl hamleyi bu kişi yapmıştır. 1860’da doğup, 1904’te ölen, gazetecilik yapan Dr.Theodor Herzl, 1896 yılında “Der Jundenstaat”(Yahudi Devleti) ismiyle bir risale yayınlayarak, siyonist teşkilâtın doğmasına sebep oldu. 1897 yılında İsviçre’nin Basel şehrinde Birinci Siyonist teşkilât toplandı. Ve,meşhur protokollerin bu toplantıda görüşüldüğü tahmin edilmektedir. Siyon Dağı efsanesi ise, Hz. Davut’un oğlu olan ve Kudüs başşehir yapıldığı krallığın başına geçen Hz. Süleyman “Siyon” dağında “Süleyman Mabedi”ni inşa ettirmiştir. Yahudi geleneğine göre “Beyt Hamikdaş”(Kutsal Ev) denilen bu mabedin “Siyonizm”in dünya hakimiyetinde mühim bir yere sahiptir (Anadol, 2004: 15). Süleyman Mabedini Siyon dağında inşa ideali Yahudiler için bir semboldür. Asıl inşa etmek istedikleri dünyaya hakim olma mefkuresidir. Bunu da şu anda başarmış durumdadırlar...