Samsunspor, Konferans Ligi’ndeki 5. maçında evinde AEK Athens FC ile oynayarak bütün olumsuzluk rekorlarını kırdı.
Oynadığı üç maçı 3-0 gibi farklı skorlarla kazanan ve kalesinde hiç gol görmeyen Samsunspor, son iki maçında kalesinde tam 4 gol gördü.
Samsun 19 Mayıs Stadyumu maça hazırdı.
Her zamanki gibi “Samsunluyum” deyip de maça gelmeyenler bu maçta da gelmediler.
Gelmesinler!
Bu onların ayıbı!
Samsunspor maça iyi başladı.
Rakibini ringde döven boksör gibi sağlı sollu AEK’ya sahayı dar etti.
4. dakikada da golü bulan Samsunspor, maçı farklı kazanır diye düşünmedik değil.
Ama gel gör ki Samsunspor bütün kredisini ilk yarıda kullandı ve bunu da iyi değerlendiremedi.
Maçı seyreden taraflı tarafsız herkes, Samsunspor’un bu maçı rahat kazanacağını düşünüyordu.
Ama…
Bütün mesele bu “ama”da…
Maalesef bu maçta herkes ama herkes hata kervanına katıldı.
Kenar yönetimi, Teknik Patron Reis’ten tutun da sahadaki tüm futbolcuların hatalarıyla bu maç kaybedildi.
Bu maç sonucu ile Samsunspor çok riskli bir döneme girdi.
Elindeki ekmeği “Ben yiyemiyorum, al siz yiyin” dercesine bonkör davrandı!
Teknik Direktör Thomas Reis’in yorgunluğu bahane göstermesine açıkçası katılmıyorum.
İlk yarıda o kadar hücum ve atak yaparken bu takım yorgun değil miydi?
Bu takımın en büyük zaaflarından biri de üçüncü bölgede çok topla oynaması.
Her alınan top çalım yaparak kaleye gidilerek mi maç kazanılır?
Arkadaşına pas vermeyen bir takımın kazanması elbette çok zordur.
Hal böyle olunca da arada sırada verilen pasları da değerlendiremiyoruz.
Bu da top bekleyen futbolcunun, pas beklentisi olmayınca pozisyonunu kaybetmesine neden oluyor. Top birden gelince de geç kalındığı için gol pozisyonları kaçıyor.
Tüm gücünü, ne var ne yok hepsini ilk yarıda kullanman gerekir miydi?
Bu oyun anlayışı 90 dakikaya neden yayılmadı?
Sen bütün cephaneni ilk yarıda bitir, ikinci yarıya cephanesiz çık!
Olacak şey değil.
Bizler tribünde bu olumsuzluğun geleceğini görüyoruz da sizler saha kenarından göremediniz mi?
İzlanda’daki Breidablik Kópavogur FC maçında da aynı hataları yapmıştık.
O maçtan da hiç ders çıkarmadık.
Üçüncü bölgede şu topu adam gibi, çabuk ve pas olarak kullansa Samsunspor bugün bunları yazmayacaktık.
Reis hocam, bu takımın yorulacağını bile bile neden ilk yarıda bu kadar koşturdun?
Bu gücü verimli olarak her iki yarıda da kullanabilirdin.
Siz bunu tercih etmediniz!
Musaba her topla buluştuğunda rakibine çalım yapmak zorunda mı?
Rakip seni ilk yarıda golü yedikten sonra çözdü ve ona göre tedbir aldı.
Bu tedbire karşı sen hamle yapamadın.
Hele hele Marius’un değerlendiremediği pozisyonlar!
Bütün bu olumsuzlukları yapan Samsunspor bizleri hayal kırıklığına uğrattı.
Velhasıl kendi kendimize harakiri yaptık.
Hayat devam ediyor, yapacak bir şey yok.
Şimdi Almanya’daki maçta alacağımız skorla kaderimizi belirleyeceğiz.
O zaman şöyle diyelim:
Samsunspor zoru sever…
Hayal kırıklığı!
Nedim AYDIN
Yorumlar