Futbolun acımasız yüzü bir kez daha Samsunspor’u vurdu.
UEFA Konferans Ligi’nde grup lideri olarak çıktığımız kritik maçta, evimizde Yunan temsilcisi AEK Atina’ya 2-1 mağlup olduk.
İlk yarıyı 1-0 önde kapatmamıza rağmen, sonunu getiremedik.
Bu yenilgi sadece üç puan kaybı değil; aynı zamanda liderliğimizi de elimizden aldı.
Kırmızı-Beyazlılar, hem Avrupa’da hem Süper Lig’de aynı kadroyla mücadele ederken, yorgunluk belirtileri artık gizlenemez hale geldi.
Thomas Reis’in öğrencileri, son haftalarda bu yükü kaldıramıyor ve dün akşam 19 Mayıs Stadyumu’nda bunun bedelini ağır ödedi.
Maça bakalım: İlk yarıda her şey yolundaydı.
Takım disiplini ve etkili presle golü de bulduk. AEK, baskımız karşısında bocaladı.
Ama devre arasından sonra sanki başka bir Samsunspor sahaya çıktı.
Dağınıklık, hatalar, tempo düşüşü...
Rakip bu zayıflıktan faydalandı ve skoru lehine çevirdi.
İkinci yarıdaki bu çöküş tesadüf değil.
Son maçlarda benzer senaryoları defalarca yaşadık.
Neden mi? Cevap basit:
Kadro darlığı.
Thomas Reis, elindeki sınırlı seçeneklerle mucizeler yaratıyor.
Hem Avrupa hem ligde aynı oyuncularla dönüyor.
Rotasyon yok, yedek kulübesi zayıf.
Bir-iki sakatlık veya formsuzluk, tüm planı altüst ediyor.
Kulübede zenginlik olmayınca, maçların sonunu getirmek imkânsızlaşıyor.
Yorgunluk, mental düşüşü tetikliyor ve işte sonuç: Liderlikten düşüş.
Yönetime seslenmek lazım.
Bu takım, bu potansiyelle daha fazlasını hak ediyor.
Ocak transfer dönemi kapıda; 2-3 kaliteli takviye şart.
Orta saha derinliği, hücum alternatifi...
Bunlar olmadan, Avrupa rüyası yarım kalır, ligde de orta sıralara razı oluruz.
Reis’in taktikleri iyi ama malzeme eksik.
Taraftar dün de muhteşemdi.
Mağlubiyete rağmen desteği kesmediler.
Onlar için, bu takım için savaşmaya devam.
Ama unutmayalım: Futbol kadro işi. Samsunspor’u zirveye taşımak istiyorsak, artık harekete geçme zamanı.
İkinci yarıları da kazanacak bir ekip olalım, yoksa bu hikâyeler hep aynı bitecek.
Haydi Samsun, kalk ayağa!