Merhaba kıymetli okuyucularım;
Bir dünyanın içindeyiz. Yaşayan ve yaşatılan her hayal, her umut, var oldukça insan da var, hayvan da… Eğitiliyor, yönlendiriliyor; öyle ya da böyle bir yaşamın ya da bir umudun parçası hâline geliyorlar. Ve bizler, nefes aldığımız her anla birlikte, adına “gelecek” dediğimiz bilinmez bir zamanın içinde yol alıyoruz.
Peki neden bunları yazıyorum?
Çünkü en büyük düşmanımızın cehalet olduğunu düşünüyorum.
Kimi zaman eğitimsizliğiyle, kimi zaman da bilgiyi özümsemeden sadece “öğrenmiş görünmekle” aynı dünyayı paylaştığımız insanlar yüzünden nefesimiz daralıyor.
Hayvanları eğitiyoruz ama onları küçümsüyor, hor görüyoruz. Oysa onlar da bu hayatın bir parçası, bir can taşıyor. Ve bugünlerde yanan ormanlara bakıyorum…
Hâlâ anız yakan, piknikte ateş yakan insanlar var. Okumuş olsa bile anlamayan, bilse bile umursamayan bir kesim…
Doğa yanarken biz hâlâ “Ben bilirim” zihniyetiyle hareket ediyoruz. Bilim desen eksik, ilim desen eksik…
Her şey bir zihniyet meselesi. Ve biz, bu zihniyetin içinde nefes almaya çalışıyoruz.
Bazen kendime şu soruyu soruyorum:
“Bugün, gerçekten yarını görebilecek miyiz?"
Ne dün, ne bugün...
Gerçekler yaşanırken,
Yarını sormak gerekir;
Çünkü görmek yetmiyor…
Bir Hatırlatma, bir temenni:
Toplumun ve ailenin en büyük ilacı, doğru iletişimdir.
Sevginin özü, kendi sevgini göstermekle başlar.
İnsanın ilmi ve edebi, en büyük hazinesidir; eskimez, kaybolmaz. (Mevlana)
Düşündürebilmek, geleceği inşa etmenin ana kapısıdır.
Birlikte, siz-biz demeden; sıcak, sevecen ve umut dolu yarınlarda buluşmak dileğiyle…
Hoşça kalın.
Kazım İLHAN
Sosyolog ve Aile Danışmanı
Bir nefeslik gelecek
Kazım İlhan
Yorumlar