Asgari ücretteki yüzde 50 artışla bir ölçüde soluklanan işçi, faturanın kendilerine çıkarılmasından kaygılanıyor. Net 4 bin 253, brüt 5 bin 4 lira olarak saptanan yeni asgari ücretin işverene maliyeti 5 bin 879 lira olacak. Ücretten gelir vergisi ve damga vergisi kesintisine son verilmesi ile asgari geçim indirimi ödemesi tüm çalışanlar için kaldırıldı. Böylelikle 14 yıldır uygulanan asgari geçim indirimi bitti. Sosyal güvenlik uzmanları, asgari geçim indiriminin kaldırılmasıyla eşi çalışmayan ve çocuklu tüm çalışanların kaybı olacağını belirtiyor. Asıl değinmek istediğim, asgari ücret maliyetini öne sürecek bazı işverenlerin işçi çıkarma olasılığı. Daha çok 10 ve altında işçi çalıştıran işverenlerin asgari ücret artışını öne sürerek, emekçi kıyımına gitmesinden kaygı duyuluyor. Büyük işletmelerde işe son vermelerin yaşanması zor ihtimal. Patronlara sağlanacak çeşitli teşviklerle devasa işletmelerde işten çıkarmalar olmayabilir. Lakin, aynı durum küçük işletmeler için söz konusu değil. Zira, asgari ücret artışı doğal olarak küçük işyerlerine artı maliyet getirdi. Maliyetin bedelini emekçiye ödetmek yerine, sağlanacak olanaklarla karşılanması olası. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yerinde bir öneri ile “6 ay işten çıkarmanın yasaklanmasını” istedi. Kendine gelen bilgiler doğrultusunda “Ev kadınlarının asgari ücretle çalışan eşlerinin işini kaybetmesinden korktuklarını” açıklayan CHP lideri, hükümete “işten çıkarmaları 6 ay yasakla” çağrısında bulundu. Özellikle, az sayıda emekçinin ter akıttığı küçük işyerlerinde önlem alınmazsa işçi kıyımının yaşanması kuvvetle muhtemel. Kara kışın etkisini artırdığı, hayat pahalılığının tepe yaptığı dönemde gariban emekçinin ekmeğini yitirmesi asgari ücret zammı sevincini kursağında bırakacaktır. Akıtacağı terden başka gücü olmayan işçi, kışın ortasında kendini bir anda kapının önünde bulursa ne yapar? Asgari ücrette hatırı sayılır oranda artış sağlayan siyasi iradenin, hayata geçireceği önlemler ve sağlayacağı teşviklerle işten çıkarmayı en az 6 ay yasaklayarak, olası kıyımın önüne geçmesi şart. Yoksa yüzde 50 oranında artırdıkları asgari ücretin hiçbir anlamı olmaz. Salgın süresince on binlerce emekçi işini yitirmiş, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenen günlük 47 lirayla yaşamını sürdürmeye çalışmıştı. Son derece yetersiz 47 liranın işçinin hiçbir derdine deva olmadığı o kötü günlerde görülmüştü. Asgari ücretteki artışa koşut, kendi kusuru olmaksızın işini yitirenlere ödenen en düşük işsizlik maaşı 2 bin 137, orta kademe işsizlik maaşı 2 bin 541, en yükseği ise 4 bin 272 lira oldu. Ödediği prim ve çalışma süreleri dikkate alındığında asgari ücretle çalışan işini yitirdiğinde en düşük maaşı, yani 2 bin 137 lira alacak. Bu para yüksek enflasyon karşısında ne denli katkı sağlayabilir? Zaten o para da belirli süre sonunda kesilecek. Sonuçta, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önerdiği gibi, işten çıkarmalar en az 6 ay yasaklansın ki, emekçi güvenle işini sürdürebilsin, ekmeğinden olmasın... Şükrü KARAMAN