2 yıl önce bir akşam telefonum çaldı. Arayan ilkokul öğretmenim Nizamettin Göçmen’di. Her zamanki gibi şefkatli sesi ile hitap ederken, sesindeki heyecanı ve mutluluğu şu an bile çok net hissediyorum. Yeni Kuşak Köy Enstitüsü Derneği’nin (YKKED)Samsun Şubesi’nin açılış çalışmalarına başlamış, Görev taksimlerini yapmıştı. Bu, onun için kutsal bir görevdi. Yol haritamızı anlattı. Ondaki heyecan, hepimizi sardı. Unutulmaması gereken efsaneye, bir demet çiçek misaliydi hissettiğim. Maalesef ki birkaç toplantı dışında bir şey yapamadık. Pandemide tutuklu kaldık… Hayatlarımız normale döndüğünde kaldığımız yerden devam edeceğiz elbette. Mirasımıza sahip çıkacağız. Benim canım öğretmenim Kars Cılavuz Köy Enstitüsü mezunudur. Yani tarihe damgasını vuran, o muhteşem kahraman öğretmenlerden biridir. Köy Enstitülü canım babam beni ona emanet etmişti. Ne çok şey öğrendim ondan. Ne çok şanslıyım ben. Hep söylerim, o muhteşem insanların hayat hikayelerini dinleyerek büyüdüm. Farkındalıklarımın hepsi onlar sayesinde. Bu yıl için ne çok planım vardı 17 Nisan adına. Ne yazık ki hiçbirini yapamadık. Artık bıkkınlık yaşatan Kovid 19 hayatlarımızı baltalamaya devam etmekte. Unutulmaz 17 Nisan’ın hikayesine gelince; 17 Nisan 1940 tarihli,3803 sayılı yasa ile kurulmuştur Köy Enstitüleri; UNESCO’nun tüm dünyaya örnek gösterdiği bir eğitim modelidir. Köyünde çoban olacak 17 bin 341 köy çocuğuna, piyano tuşlarını,keman tellerini öğreten, Mozart’ı,Beethoven’i,Vivaldi’yi tanıtan,tüm dünya klasiklerini okutan,hem ziraatten hem sağlıktan anlayan; tüketmeyi değil, üretmeyi öğreten ve de asla köyünü unutmamasını öğütleyen o örnek modelin adıdır Köy Enstitüleri. Köy çocukları; çarıkla çıktıkları köylerine, ellerinde mandolin ve kalem, bilgi yüklü,heyecan dolu, vatan aşkı dolu olan yürekleri ile birer aydınlanma neferi olarak dönüyordu… Mimarı; eğitim bilimci,dönemin İlköğretim Genel Müdürü olan İsmail Hakkı Tonguç, tüm Köy Enstitülüler için bir babaydı. Bilirim ,zira babacığım da kendisinden hep Tonguç Baba olarak bahsederdi, ben de Tonguç Baba’yı akrabamız sanırdım,aklım erene dek. Ve Köy Enstitülerinin kurucusu dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel,ruhun şad olsun… Bu ülkeye ne büyük bir nimet sunmuşlardır. Biliyor ve iddia ediyorum ki, bugün hala örnek bir eğitim modeli olarak gösterilen Köy Enstitüleri 1954 yılında kapatılmasa idi, ülkemiz bilimde,ilimde,tarımda,sanatta dünyanın ilk sıralarında yer alacaktı… Söylenecek o kadar çok şey var ki; kelimelerin ve cümlelerin sınırı yok bende,bu model uğruna. Ve her bir Köy Enstitülü için, doğum günüdür 17 Nisan tarihi. Bu yıl çok ama çok buruk geçirdik. Öncelikle biricik babam rahmetli Şevket Şahin’in, İlkokul öğretmenim Nizamettin Göçmen’in ve tüm Köy Enstitülü büyüklerimin doğum gününü kutluyor, kaybettiklerimize rahmet,yaşayanlara sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Bayram tadında kutlayacağımız nice 17 Nisanlara… Aylin TAT